Ankara ilk nazarda bir çöl gibi görünür, zaten işin zevki de burada. Bu çölden bir hayat çıkarmak, bu inhilâlden bir teşekkül yaratmak lazımdır. Hakikatte boş görünen o saha dolu, çöl sanılan o âlemde saklı ve kuvvetli bir hayat vardır ki, o millettir; eksik olan teşkilat. Şimdi onun peşindeyiz. ..
“Biz bu hakkımızı mahfuz bulundurmak... istiklalimizi emin bulundurabilmek için... bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı... ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı... hey’et-i milliyece mücâhedeyi câiz gören bir mesleği, tâkip eden insanlarız...”
Ateş edilen yer: Beykoz Eytam yurdu. Yüksekçe bir tepedeki, büyükçe bir bina. Binadan dehşet içinde kaçışan, küçük yetimler; düşenler, kalkanlar, şaşkın ve korkmuş, ağlayanlar.
Yunan kıtaatının, önde süvariler, arkada piyade, törenle Balıkesir'e girişi; bir cami duvarı önünde sıralanmış gözleri bağlı, kurşuna dizilen Kuva'yı Milliyeciler; ateşe verilmiş harmanlar...