İnsan bir şeyden ya da olaydan ne kadar korkuyorsa ilginç bir şekilde onu yaşıyordu mutlaka. Sanki korkular bir davetiye gibiydi. Neden mutluluklar ve istekler için aynı şey söz konusu değildi de olumsuzluklar için daha geçerliydi bu söz.
Hayatta kalıp mücadele etmek yerine, ölümü seçmek ona göre kolay bir yoldu. Hayatta kalıp hayatla mücadele etmek gerekir diye düşünmüştü hep. Ama şimdi o da ölüme oldukça yakındı. Demek ki insan ölümü düşünecek kadar çaresiz kalabiliyordu.
İnsanın kafasının içi ne kadar dolu olduğu önemli benim için. Ben en çok bununla ilgiliyim. Akıllı ve kültürlü bir insan nasılsa hayatını sürdürecek parayı kazanır. Mutlaka zengin olması da gerekmez. Benim bir sürü zengin olmayan arkadaşım var. Ben onları kişilikleri için seviyorum.
"Helal olsun adama. E e ne olacak okumuş adamın hali başka oluyor. Bizim gibi belaya sokmuyor başını. Şanslı çocukmuş senin oğlan. İyi yere tezgah açmış."
Mutsuzluğumun da sebebi sensin. Bir an önce sizlerden kurtulmak beni seven biriyle Mutlu olmak istedim. Ama görüyorum ki sevgi denen duyguyu insanlar tüketmiş.