"Savaş, satranç oyunu gibidir, Nicholaa. Her çatışma, satranç tahtasının üstünde iyi düşünülmüş hamleye benzer. Oyun başlar başlamaz, herhangi bir hamleye ilişkin duygulanım söz konusu olmamalıdır."
kitabı iki hafta kadar uzayan bit süreçte okudum, hatta belki daha fazla. bir kısmından sonra benim için zor ilerledi. aslında ratingi baya yüksek de bir kitap ama bir şey olmadı, beni çekmedi.
julie garwood'u seviyorum ama nedensizce de kitaplarından tam olarak haz alamıyorum. belki de karakter olarak daha barbar türevi erkekleri seçmesi olabilir. barbardan kastım bu kitapta da bahsettikleri norman denilen erkekler? emin değilim tam işte.
kitaptaki kadın karaktere bayıldım bu arada, inanılmaz derecede zekiydi. aynı zamanda duygusaldı da. fakat erkek karakterimizle ilişkleri hızlı aktı sanki ya. royce aslında seviyordu baya satranç taşı falan da yaptı da bir şekilde bana geçmedi işte aşkları ya.
bi de mesela bazı konular sanki hızlı geçildi üstü falan. öyle yani, pek istediğimi bulamadım :(
Royce: "Canını acıtabilirim."
Nicholaa: " Bir öpücük mü? Bu benim canımı katiyen acıtmazdı."
Royce: "Durmayacağım, Nicholaa. Disiplinim kaybolacaktır."
Nicholaa: " Disiplininin kaybolması hoşuma gidiyor."
Nicholaa Royce'un yüzünü ellerinin arasına aldı ve Royce'u aşağı doğru çekti. Uzun uzadıya ve tam manasıyla öptü....
Bu romanda yine çok eğlenceliydi. Zeki ve kendi doğrusunda ilerleyen kızımız bir ödül olarak kral tarafından askerlerine sunuluyor. Kızı alt etmeyi başarmış erkeğimiz ise kızın intikamı için eş olarak seçiliyor. Tanışmaları, oyunları, tartışmaları, evlilikleri. Her aşama gayet keyifliydi. Iyi okumalar...
Kadın karakter tam bir kurnaz erkek çocuğu gibi ama çok eğlenceli. Okurken Royce acimadan edemiyorsunuz. Ama aralarındaki didişmeli diyaloglar gülümsetiyor. Nicholaa nin abisine ne olduguda bir sonuca bağlansa iyi olurdu.