Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Resimli Tarih

Okült, Cadılık ve Büyü

Christopher Dell

Okült, Cadılık ve Büyü Gönderileri

Okült, Cadılık ve Büyü kitaplarını, Okült, Cadılık ve Büyü sözleri ve alıntılarını, Okült, Cadılık ve Büyü yazarlarını, Okült, Cadılık ve Büyü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İster büyülü sözler söyleme şeklinde olsun, ister kullanılan araçlar ya da uygulamanın yeri ve zamanı açısından, ritüeller bügünün en temel unsurudur. Bununla birlikte, din egzoteriktir (yani çok sayida insana seslenir) büyü ise ezoteriktir (az sayıda belirli kişiye hitap eder).
Büyüyle din arasında ayrım yapmak için başvurulan kavramlardan biri, "yapılan işten dolayı" anlamına gelen ex opere operato’dur. Burada esas önemli olan, rituel uygulayan kişinin elde edilecek sonucu müdahale eden bir güce mi yoksa ritüelin gücüne mi atfedeceği sorusudur. Eğer sonuncusu geçerliyse, bu gerçek bir büyüdür.
Reklam
İzlanda büyü ve büyücülüğünün ürkütücü örneklerinden biri, ölü bir adamın derisinden yapılan pantolonlardı. Üzerine işlenen mühürler sayesinde giyeni zengin edeceğine inanılan bu pantolonlar, on yedinci yüzyıl gibi yakın bir tarihe kadar kullanılıyordu.
Zerdüşt’ün takipçilerine magi denirdi ve onların da gizli bilgilere sahip olduğu düşünülürdü. İngilizce büyü anlamına gelen "magic" sözcüğü magi'den gelir.
sözcükler öyle güçlüdür ki, tutku ve azimle telaffuz edildiklerinde doğanın düzenini altüst edebilir, depremlere, fırtınalara, kasırgalara neden olabilirler… hemen bütün tılsımlar sözcükler olmadan güçsüzdür çünkü sözcükler söyleyenin sesi ve gösterilen ya da hakkında konuşulan şeyin imgesidir.
Reklam
400 syf.
9/10 puan verdi
·
22 günde okudu
❝Hiçbir gelişmiş teknoloji büyüden ayırt edilemez.❞
"Sözcükler öyle güçlüdür ki, tutku ve azimle telaffuz edildiklerinde doğanın düzenini altüst edebilir, depremlere, fırtınalara, kasırgalara neden olabilirler..." İnsanlığın başlangıcından günümüze süregelen kendinden hariç olana, görünen den ziyade görünmeyene hep bir merak olmuştur. Bu da insanlığın dönüm noktaları diyebileceğimiz bilişsel gelişiminin yanında, fizik ötesi dediğimiz yani metafiziksel olana da ilgisinin hep var olmasına sebebiyet vermiştir. İşte bu alanlardan birisi de -aslında insanların evreni anlamlandırma girişimlerinden olan- gizli ilimler dediğimiz "Okültizm"dir. Bu kitapta Okültizm'in tarihine geçmişten günümüze genel bir bakış yapılıyor. Bu konuda çok detaylı bir kitap olduğunu söyleyemem ama bu konulara giriş için gayet tatminkâr. Asıl belirtmek istediğim ise içinde ki resimler; Kitabın her sayfasında yüksek kalite harika resimlerle dolu. Sadece bu resimler bile kitabı almak için yeterli diye düşünüyorum. Sizin de bu tarz konulara ilginiz varsa kesinlikle edinmeniz gereken bir kitap diyip incelememi birkaç alıntı ile bitiriyorum. ~
Carl Gustav Jung
Carl Gustav Jung
'un ölümünden sonra yayımlanan ve kendi içsel yaşamına dair gözlemlerini aktardığı
Kırmızı Kitap
Kırmızı Kitap
'ta İsviçreli psikolog "Büyü akıldışılıkla bağdaşır" der: Rasyonel bir itki değildir ama bu faydasız olduğu anlamına gelmez. ~ ...dünya üzerinde geleceğine dair bilgi edinmeyi arzulamayan ya da bu bilginin, gökyüzünü gözlemleyerek kesin bir şekilde elde edilebileceğine inanmaya hazır olmayan tek bir insan yoktur.
Okült, Cadılık ve Büyü
Okült, Cadılık ve BüyüChristopher Dell · Yapı Kredi Yayınları · 201692 okunma
Astroloji ve Büyü
“Yıldızların hareketlerini ve göğün tanrıların katı olduğu inancını göz önüne bulundurunca, insanların tarih öncesi çağlardan bu yana gökyüzünden anlam çıkarmaya çalışmasının nedenini anlamak kolaylaşıyor.”
Sayfa 30 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
- Son -
Büyücülüğün yeniden keşfi, yirminci yüzyıl boyunca filizlenen feminist hareketle de doğrudan ilişkilendirilebilir. Geçmişin tanrıçaları -pek çok başka tanrıçanın yanında Diana, Ceres, Artemis ve Freya- tek bir "kutsal dişi"nin tezahürleri olarak görülür. Cadılık ve büyücülüğe duyulan yeni ilginin merkezinde, eskiden beri insanları kendine çeken bereket miti özellikle de toprağın bereketi- yatar. Amerikalı mitoloji uzmanı
Joseph Campbell
Joseph Campbell
'in dediği gibi: “Kadın büyüsü ve toprak büyüsü aynı şeydir."
Austin Osman Spare
Spare, çağdaş büyü çevrelerinde Zos Kia Cultus diye bilinen kendine özgü felsefesiyle tanınır. "Zos" insan zihni demektir, "Kia" da evrensel anlamına gelir. Spare'in felsefesi pek çok açıdan mikrokozmos ve makrokozmos ilkesinin yeniden yorumudur, Çin'in Tao geleneğine de yakındır. Gerçeküstücü sanatçıların çoğu gibi Spare de bilinçdışının gücüne inanıyor, büyü yeteneğinin baskılanmış arzulardan kaynaklanabileceğini öne sürüyordu.
Reklam
Kaos Büyüsü
Carroll, Kaos Büyüsü'nü şöyle tarif ediyordu: "Kaosçular, inancın yalnızca istenen etkiyi yaratmanın aracı olduğu üst inancına sahiptirler, inanç kendi başına bir amaç değildir." Bir başka deyişle, inanç bir ruh halidir - kendi gerçekliklerini ve bu gerçekliğe uygun kurallarını yaratmak kişiye kalmış bir şeydir.
Dion Fortune
1890'da Galler'de doğan Dion Fortune, yirminci yüzyılın en tanınmış büyücü görülerini -Atlantis'e dair- henüz beş yaşındayken deneyimlediği, yirmi yaşında psişik güçlerinin tamamen geliştiği söylenir. Teosofi Derneği'nin üyesi olan Fortune, Altın Şafak Hermetik Cemiyeti'nin bir başka kolu olan Alpha et Omega'nın da üyesiydi. Ancak bir tür "psişik saldırıya" uğradığını -kara büyüye maruz kaldığını söyleyerek Stella Matutina derneğine geçti. Bugün, İç Işık Kardeşliği'ni kurmasıyla hatırlanıyor. Büyücülerin çoğu gibi Fortune da yaratıcı biriydi ve 1919'da çoğu büyü ve gizemcilik konularını işleyen kurmaca eserlerini yayımlamaya başladı. Önemli kitaplarından bazıları Wicca ve Tanrıça hareketleri üzerinde etkili olan Deniz Rahibesi (1935) ve Hermetik Kabala'nın yeniden popülerleşmesinde büyük olan Mistik Kabala'dır (1935). İkinci Dünya Savaşı'nın patial venni, yakın dönem büyü tarihinin en ilginç olaylarından birine yol açtı. Savaş boyunca ürel. Işık Kardeşliği üyelerine yazan Fortures "psişik direniş" yöntemiyle savaşa katkıda bulunmanın ipuçlarını açıkladı. Bir süre büyüyle ilişkilendirilen Glastonbury Tor tepesinin eteklerinde bir evde yaşayan Fortune, İç Işık Kardeşliği'nin temelindeki felsefe olan Arthur Formülü'nün kendisine burada ifşa edildiğini iddia etti. 1946'da ölen Fortune'un kurduğu cemiyet bugün hâlâ varlığını sürdürüyor.
Wicca (Modern Cadılık Anlayışı)
Wicca, doğayı yücelten ve aynı zamanda törensel yüksek büyü öğeleri barındıran modern, pagan, duoteist bir din olarak görülüyor. 1950'lerde Gerald Gardner tarafından dünyaya tanıtıldı ama köklerinin yüzyıllar, hatta binyıllar öncesine uzandığına inananlar da var. Gardner'in öğretileri takipçileri Doreen Valiente ve Alex Sanders tarafından geliştirildi ve hareket kısa sürede Britanya Adaları'ndan dünyaya yayıldı. Bugün inanışın dünya üzerinde yarım milyondan fazla takipçisi olduğu tahmin ediliyor. Geleneksel cadılığın olumsuz çağrışımlarını dışlayan bir tür modern ifadesi olarak da görülebilir. "Wicca" adı, cadı anlamına gelen Eski İngilizce bir sözcükten geliyor. Wicca hareketi merkezsiz olduğundan bir Wicca'nın aslında ne olduğu tartışmalı bir konu. Bütün Wicca'ların tek ortak yanı, güneş ve ay çevrimleriyle dört önemli tarihi (ekinokslar ve gündönümleri) kutlamaları.
Postmodern Çağ'da Büyü
1960'lar ve 1970'ler büyü için uygun bir dönemdi. Psikoaktif uyuşturucuların giderek yaygınlaşması, mistik deneyime önem veren ve evrendeki her şeyin bağlantılı olduğunu öne süren bir Yeni Çağ felsefesinin doğuşuna yol açtı. Böylece gerçekten çoğulcu, farklı inançların uyumlu olduğunu ve birbirini tamamladığını hayal edebilen bir dünya görüşü ortaya çıktı. Bu anarşik düşünme biçimi, sonunda okültizm dünyasında yeni bir disiplinin oluşmasına yol açtı: Kaos Büyüsü. Kaos Büyüsü konunun derin, doğaüstü kökenlerini temel alır. Gizli ve örtülü bilgilerin peşinde koşmak yerine, geleneksel büyü düşüncesini tepetaklak ederek takipçilerinden kendi ritüellerini yaratmalarını ister.
Cadılık Kökeni
1921'de Margaret Murray'in (1836-1963) önemli eseri Batı Avrupa'da Cadılık Kültü yayımlandı. Cadılık tarihini yeniden yazmayı amaçlayan Murray, on altıncı ve on yedinci yüzyılda cadı oldukları gerekçesiyle zulüm gören kadınların, kökenleri tarih öncesi çağlara giden kadim bir bereket kültünün takipçileri olduğunu öne sürüyordu.
277 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.