Günümüz dünyasına insanca bir bakış…Edebiyat, sürgün, popüler kültür, yazar, entelektüel, vatan…
Çok dokunaklı ve hüzünlü geldi. Aynı zamanda çok sıcak ve yakın. Tanıdığım, anlaştığım ve sevdiğim biri gibi…
Dilini, anlatımını, sorgulamasını çok sevdim. Okuyun!
“Günümüzde edebiyat, başarısını büyük oranda sosyalist gerçekçiliğin ilerleme fikri üzerine kurmaktadır. Kitabevi tezgâhlarını dolduran kitapların hepsi tek bir fikir üzerine kurulu: Kişisel başarısızlıklarının üstesinden gelip, bir kişi mevcut pozisyonunu nasıl geliştirebi lir?.. Görme yetisini yeniden kazanan, şişmanken zayıflayan, hastayken iyileşen, yoksulken zenginleşen, dilsizken konuşan, alkolikken ayılan, inançsızken dini keşfeden, talihsizken şansı dönen insanları konu alan kitaplardır bunlar. Tüm bu kitaplar, parlak bir kişisel geleceğe duyulan inancın virüsünü bulaştırırlar.”
“Çağdaş ticari profesyonelliği bilinçli olarak tasarlanmış bazı türler belirliyor. Profesyonel bir yazar, hiçbir sapmaya izin vermemesi gerektiğini, yazdıklarının geniş okur kitlelerinin tarzına ve beklentilerine göre gelişmesi gerektiğini biliyor. Her sapmanın hata yapma riskini ve edebi janrın nabzının sürekli olarak kontrol edilmesinin de başarı şansını artıracağını bili yor. Günümüz “Hastane” romanları, “korku” romanları, “Hollywood” romanları ve bu türden popüler romanlar ve yalnızca
eski sosyalist gerçekçilik “ısmarlama” romanın ticari çeşitleridir. Kısacası Stephen King, Stalin zamanında Rusya’da yaşamış olsaydı, Stalin Ödülünün hiç şüphesiz sahibiydi.”