Hiç olmayacak mısın?
Hep bu belirsiz sessizlik mi kalacak içimde, sevinçler gelmeyecek mi
içime -
ben
birkaç tatsız tutku
bir de küçücük neşe
özlerken seni?
İşte bu, dostum! Bu, bizi bütün zenginlikler içinde yoksul kılan yalnız olamamamız içimizdeki sevginin, yaşadığımız sürece, ölüp gitmemesi.
Ama kimse de demesin ki bizi yazgı ayırıyor! Biziz bunu yapan, biz biziz kendimizi bilinmezin gecesine; herhangi başka bir dünyanın soğuk yabancılığına, fırlatıp atmaktan haz alan olabilseydi; güneşin alanını da terkeder, yanılgı yıldızının sınırlarının ötesine saldırırdık. Ah! insanın yabanıl yüreğine denk bir yurt yok; nasıl, güneşin ışınları yeryüzünde ilkin olgunlaştırdığı bitkileri sonradan kurutup yakarsa, insan da öldürür yüreğinde gelişen tatlı çiçekleri; neşelerini, yakınlığın ve sevginin.
Hölderlin, Hyperion.