“Şayet gençlik devresi iyi değerlendirilmezse, ihtiyarlık kapıyı çaldığında, yani saçlara ve sakallara beyaz kıllar düşmeye, adalelerin gücü, gözlerin feri azalmaya başladığında pişmanlık ateşi yüreğimizi yakacaktır.”
""Tohum, Cenab-ı Hakkın emrini yerine getirmek için parçalanıyor, bir cihette yok oluyor. Cenab-ı Hak da kendisini var ediyor. İşte insanlar da tıpkı bu tohumlar gibi Allah'ın emirlerini yerine getirerek benliklerini, enaniyetlerini "yok ettiklerinde" , Cenab-ı Hak da onları Cennette var edecektir.""
▪
""Şu dünya geçici bir ziyafet sofrasıdır.
Burası ile orası (ahiret) arasında çok ince bir perde var. Âlem-i vücubla Âlem-i imkan; dâr-ı dünya ile dâr-ı ahiret arasında bir sigara kâğıdı gibi duvar var, perde var...""
▪
Demek bu âlemin perde-i gaybı arkasında bir yer var. Şurası kırılacak, parçalanacak. Ondan sonra mutlak adaletin tecelli edeceği bir meydan kurulacak, zâlimler ebedî Cehennem'de yakılacak, "Müntakim" ismi âzamlik derecesinde tecelli edecek. Mazlumlar ve mü' minler ise ebedî bir saadetle saadetlenecekler...İşte böyle adaletin güzelliğini seyretmek lâzımdır.
▪
Bir insanin ne vakit ölecegini Cenab-i Hak' tan baska kimse bilemez. Allah bildirmedikce, ne Peygamberler, ne melekler, ne de baska zatlar ne kendilerinin, ne de bir baskasinin ne zaman ölecegini asla bilemezler. Ecel vakti Allah' in ilmindendir. "Mugayyebat-i Hamse" denilen, yani "Bes bilinmeyenden" biri de eceldir...
"Bes seyden once bes sey' in kiymetini bil: Ölümünden once hayatinin, hastaligindan once sihhatinin, ihtiyarligindan once gencliginin, fakirliginden once zenginliginin."...