Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ölüm Yokluk mudur?

Hekimoğlu İsmail

Ölüm Yokluk mudur? Gönderileri

Ölüm Yokluk mudur? kitaplarını, Ölüm Yokluk mudur? sözleri ve alıntılarını, Ölüm Yokluk mudur? yazarlarını, Ölüm Yokluk mudur? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hastalık, kendine sahip olduğunu zanneden insanlara, kendilerinin asıl sahibinin Allah olduğunu gösteren ikazdır.
Evindeki bardağının kırılmasını istemeyen insan, yüz liralık bardağın yüz sene dayanmasını isteyen insan, nasıl olur da o bardakla mukayese edilmeyecek kadar kıymetli olan kendi öz varlığının seksen sene için yaratıldığına, ondan sonra yok olacağına inanır.
Reklam
Kocaman kayısı ağacını küçültüp "çekirdek" isimli tabuta sokan Allah, çekirdekte ölüm haliyle dirilik halini aynı anda bulundurmaktadır. Mesela masanın üzerine koyduğumuz çekirdek ölüdür, amma bu çekirdek aynı zamanda diridir çünkü toprağa gömünce yeşerecektir. Aynı şekilde tabutta giden insan da dünya cihetiyle ölü, ahiret cihetiyle diridir. Çünkü insan bir tohum, bir çekirdek gibi toprağa girecek, kabir kapısından geçip ahiret hayatına devam edecektir.
Hoştur bana senden gelen Ya gonca gül ya da diken Ya hayattır ya da kefen Narın da hoş nurun da hoş
Sayfa 47
"Bunun için deriz ki Allah'ın yarattığı şeylerin hiçbirinde pislik, çirkinlik ve zarar yoktur. Her türlü kötülük, insanın elinin değdiği şeylerde aranmalıdır."
Sayfa 31
"İnsan, küçültülmüş bir kâinattır."
Sayfa 19
Reklam
"Gübreler dirilir fakat ahlaksızlığın gübreli hayatını medeniyet zanneden insanlar, İslâmiyet'in maddî ve manevî âlemlerinde dirilmeyebilir."
Sayfa 16
"... Tabutta giden insan da dünya cihetiyle ölü, ahiret cihetiyle diridir."
Sayfa 14
"Ölüm hâl değiştirmektir. Mesela biz daha evvel iki defa ölüp dirildik: Ruhlar âleminde ölüp annemizin vücudunda dirildik, annemizin vücudunda öldük dünyada dirildik ve dünyada da öleceğiz, kabir kapısından geçip ahirette dirileceğiz."
Sayfa 13
"Allah'a inanan Mü'mînlerin, Allah'ın yarattığı kanunlardan daha fazla istifade etmeleri gerekirken, bugün aksi olmaktadır."
Sayfa 9
Reklam
Topkapı müzesinde kıymetli şeyleri asırlardır muhafaza ederken müzelerdeki şeylerin bütününden daha kıymetli olan gözlerimiz, böbreklerimiz, beynimiz sadece insan ömrü olan altmış sene veya doksan sene için yaratılmamıştır. Organlarımızın kıymeti gösteriyor ki bunlar, ebediyet müzesi için yaratılmıştır, ebediyen yaşayacaklardır. Öyle ise ölen insan yokluğa, hiçliğe gitmiyor; ebediyet müzesine gidiyor. Evindeki bardağın kırılmasını istemeyen insan, yüz liralık bardağın yüz sene dayanmasını isteyen insan, nasıl olur da o bardakla mukayese edilmeyecek kadar kıymetli olan kendi öz varlığının, seksen sene için yaratıldığına, ondan sonra yok olacağına inanır.
Kumandan-ı Azam olan Allah, hakimiyetini sürdürüyor. Çok kuvvetli olan balinaların nesli tükenirken, çok cılız olan ve fazla avlanan hamsilerin nesli devam etmektedir. Çünkü balina kuvvetiyle değil, kâinata nizam veren Allah'ın izni ve ruhsatı ile hayatiyetini ve neslini devam ettirir. Büyük balıklar, küçük balıkları yese de, küçük balıkların nesli devam ediyor. İlahi denge bozulmuyor. Şayet insanlar büyük anlayışsızlıklara düşer, kendilerine verilen selahiyetleri kötüye kullanıp ilahi dengeyi bozarsa en büyük zararı yine insanların göreceği şüphesizdir.
Midelerin rızkını veren Allah, beyin midesi için en temiz rızık olan İslami ilimleri, kalp midesi için de iman gıdasını yaratmış ve ihsan etmiştir. Beynimizdeki İslami ilimler, kalbimizdeki iman ve bütün organlarımızı içine alan ibadetler hayat ağacının ahirete uzanan dalıdır. Buradaki hizmetlerin meyveleri, ahirette yenecektir.
Asrımızın tekniği bir taksiyi pres ettikten sonra onu tekrar taksi haline getiremezken un haline gelen buğdaylar dirilip tekrar buğday olabiliyor. İnsan da ölse, kabirde çürüyüp dağılsa, ekmeğin dirilmesi gibi yine dirilecektir. İnsan cenazesi de bir tohum gibi toprağa girmekte, ölü toprakla ölü insan sıkı sıkıya birbirine sarılmakta ve tohumların dirilmesi gibi, insan da dirilip ahiret hayatında hayatın hesabını vermektedir.
Allah hiçbir şeyi faydasız yaratmamış, hiçbir şeyi hiçliğe atmamıştır. İnsan, meyva ve sebzeleri yiyiyor, bunların bir kısmı gübre olarak dışarı atılıyor... Bu gübreler bitkilerin kökünde tekrar diriliyor, işe yarıyor ve tekrar nimet olarak insan midesine iniyor. Yediğimiz güzel bir elmaya, portakala, şeftaliye bakınız... Bir de gübreyi hatırlayınız. Allah, gübre gibi pis şeyden şeftali gibi güzel şeyler yaratırken insan, ebedi saadetin sebebi olan İslâmiyet'in kadrini bilmeyip İslami hayat yaşamayıp şu dünyayı başına zindan ederse böyle bir anlayışa elbette cehennem gereklidir.
195 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.