Kim demiş saçlarıma yağan karmış
Şakaklarıma yorgunluktur vuran
Saçlarım okşayan deli rüzgârmış
Beni yolun sonunda hüzne boğan
Ömür incecik bir yaprak kadarmış.
Sen yokken de her şey anlamlı olabiliyor.
Sensiz de bir yanım sevda doluyor.
Üşüyor gökler, yokluğunda kar yağıyor.
Hemen ardından bir mevsim yerini,
Bir kelebek ömrünü arıyor.
Bütün bunlar yokluğunda olanlar...
Bakma öyle, yüzüme.
Hüzün katma hüznüme.
Aldanma!
Çiçeklere olan düşkünlüğüme.
Beni bir gülün dikeninde,
Bazen bir papatya yaprak döktüğünde,
Beni baharın karnında
Seni ararken sına.
Nefes bazen ömür olduğunda,
Son anda ise muhtaç kalındığında,
Kimi an yaptıklarında,
Bazen ise yapamadıklarında,
Başlardı imtihan;
Başrolde ise çaresiz insan.
Şeytan yanağına tüy olduğunda,
Peşine takıp ardı sıra boğduğunda,
Bazen ölüden hayat çaldığında,
Bir günaha sevinip
Sahibine ulaştırdığında,
Başlardı imtihan;
Başrolde ise şeytan ve insan...
Gün müdür geceye akan
Bazı zaman ardına bakan
Şair oldu karanlıkta şiir yakan
Dal oldu yapraktan bıkan.
Biliyorsan söyle;
Nedir beni böyle sıkan
Yoksa ömür müdür
Toprağa akan.