Onlar da İnsandı

Cengiz Dağcı

En Eski Onlar da İnsandı Gönderileri

En Eski Onlar da İnsandı kitaplarını, en eski Onlar da İnsandı sözleri ve alıntılarını, en eski Onlar da İnsandı yazarlarını, en eski Onlar da İnsandı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
494 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Roman etkileyici, sağlam ve kusursuz bir şekilde Kırım Türklerinin mutlu geçen hayatlarının Rusların gelmesiyle hızla olumsuz yönde değişmesini gözler önüne seriyor bütün içtenliğiyle... İvan karakterine sayfaları okudukça kızmanız garantidir. Çünkü her uğursuzluğun her şeyin bütün kötülüklerin başı İvan karakteridir. Her satırda İvan karakterine kızdıkça biraz daha Kırım Türkü gibi gibi hissedeceksiniz kendinizi. Romanı bitirip de üzülmeyen yoktur sanırım. Romanda Kırım Türklerinin ve Rusya'nın kıran kırana geçen mücadelelerine tanık olup derinden etkilenmemeniz mümkün değil. Bu romanda hüzün kokusu ve Kırım Türklerinin mağlubiyetini, ölümlerini büyük bir üzüntü içinde okuyacaksınız. Bu kitap her kitapseverin okuması gereken başucu kitabı niteliğindedir. Okumayanlar mutlaka okumalı diye düşünüyorum.
Onlar da İnsandı
Onlar da İnsandıCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 20202,887 okunma
494 syf.
10/10 puan verdi
Onlar Da İnsandı, Cengiz Dağcı'nın edebi açıdan en önemli eseridir diyebilirim. Zaten MEB'in 100 Temel Eseri arasında da yer alıyor. Dağcı, burada Kırım Türk'ü karakterler ile Kırım'a sonradan gelen Rus karakterleri çok başarılı bir şekilde işlemiş ve Kırım'ın Ruslar tarafından nasıl işgal edildiğini sembolleri kullanarak anlatmıştır. Kırım Türklerini toprağa olan bağlılığı, temiz yürekleri ve iyilikleri... Bekir Ağa, Esma, Remzi, Enver,,İvan ve Kalamala... Gayet başarılı bir eser.
Onlar da İnsandı
Onlar da İnsandıCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 20202,887 okunma
Reklam
Tanrım... Onlar da insan! Acı onlara! Kendileri gibi, başkalarının da insan olduklarına inandir onları! Ötekiler, o hayvan gibi sürülüp götürülenler... Onlar da insandı!
Sayfa 463Kitabı okudu
494 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Bir insanın kitap okurken bağrı yanar mı ? Ben bu sorunun cevabını bu kitabı okumaktayken öğrendim. Rusya'da komünizmin yükselmeye başladığı dönemde Kırım Tatarlarının yaşadıklarını anlatıyor. Anadolu'daki bir köyden hiç bir farkı olmayan bir köyde, Kızıltaş'ta yaşananları anlatıyor. Kızıltaş köylüsünün, Kırım insanının toprağına bağlılığını, merhametini, umudunu, geleceğe yönelik planlarını, birbirleriyle küsüp çekişip tekrar barışmalarını, samimiyetini ve iyi niyetlerinin suistimal edilişini, çektikleri zulmü, yaşadıkları ihaneti anlatıyor. İnsanların bu kadar kötü olmaması gerektiğini anlatıyor. Ayrıca eğitim sahibi olmanın, bilinçli bir insan olmanın neden önemli olduğunu da anlatıyor. Okurken Bekir, Enver, Sabri, Remzi, Seyd-Ali gibi hissetmemek elde değil, duygular ve düşünceler öylesine anlatılmış ki. Göç üzerine, sürgün üzerine, çile üzerine bir çok başarılı eser yazılmıştır, doğrudur. Ancak Cengiz Dağcı gibi yazan olduğunu pek sanmıyorum. Bitirmek çok zordu, çünkü bir yerden sonra nasıl bir ihanetin, nasıl bir zulmün karşıma çıkacağını düşünmek istemiyordum. Keşke Cengiz Dağcı ile daha önceden tanışmış olsaydık.
Onlar da İnsandı
Onlar da İnsandıCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 20202,887 okunma
"Hoştu akşamlar; akşamlarda insanları kendine çeken, dertleri, yorgunlukları, kasvetleri unutturan bir kuvvet, tatlı bir boşluk vardı; akşamlar gecenin gözleri gibiydi; her yeri görüyor, her yere uzanıyor, her yere dalıyorlardı. Şimdi her şey akşama teslim oluyordu. Yalnız, insanlar, akşama sırtlarını çeviriyorlardı. Onlar gündüzün ve güneşin, sıcağın ve soğuğun, karın ve ayazın, yağmurun ve rüzgârın çocuklarıydılar. Toprağı görmek istiyor, binlerce yıldan beri bu toprağı görerek, toprağa basarak, elleriyle toprağı tutarak yaşıyorlardı. Toprak onları kırıp eziyor, onları binbir türlü meşakkatler çektiriyor, onları öldürüyor, ama onlar gene de bir şeyden çok, kendilerinden çok toprağı seviyorlardı. Onları bu topraktan ayıracak hiçbir kuvvet yoktu. Bin yıllardan beri yaşayageldikleri bu toprakta yaşayacaklardı; yıpranmış, yorgun vücutlarını bu toprakların altına gömecek, ancak o zaman, canlarını göğe, göğün sükût ve rahatına teslim edeceklerdi..."
Sayfa 20 - Ötüken Yayıncılık
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.