Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Onlar da İnsandı

Cengiz Dağcı

Onlar da İnsandı Hakkında

Onlar da İnsandı konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

"Bu roman, Cengiz Dağcı'nun mutlu ilk çocukluk günlerinin geçtiği, Kırım'ın Kızıltaş köyü hayatının bir destanıdır. Bekir de, ineği Macik de, köyde herkes kendi işinde gücünde ve mutludur. Sonra köye Ivan gelir; ona acıyarak yanlarına alır, işlerini gördürürler. Ancak Ivan daha sonra gelecek olan felaketlerin simgesi gibidir. Ruslar Kızıltaş'a yol yaparlar; yol yakınlaştıkça köyün huzuru bozulur, hırsızlıklar artar, kapılara kilit vurulur olur. Sonunda Kolhoz kurmak üzere köye gelirler. Topraklarından kopmak istemeyenler dövüşürler; ama, akibetleri ölüm ya da sürgündür. Köyün boşaltılan evlerine Ruslar yerleştirilir. Kızıltaş köyü artık tükenmiş bir köy, terkedilmiş bir tarla gibidir. Romanın adı, ayni zamanda bitiş cümlesidir. Bu romanın hüzünlü hikâyesini okuduktan sonra, Kırım'a gidenler Ayı Dağı'nı ve Kızıltaş bağlarını görmeden dönmek istemezler..." (Tanıtım Yazısından)
Tahmini Okuma Süresi: 13 sa. 60 dk.Sayfa Sayısı: 494Basım Tarihi: Eylül 2020İlk Yayın Tarihi: 1958Yayınevi: Ötüken Neşriyat
ISBN: 9789754370041Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 71.8
Erkek% 28.2
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Cengiz Dağcı
Cengiz DağcıYazar · 40 kitap
9 Mart 1919 tarihinde Kırım'ın Yalta şehrinin Gurzuf köyünde doğar. Çocukluğu kıtlık, yoksulluk, Rus emperyalizminin zulmü ve büyük baskılar altında geçer. İlkokulu köyünde, ortaokulu Akmescit'te bitirir. Kırım Pedagoji Enstitüsü ikinci sınıfında iken İkinci Dünya Savaşı çıkar. 1941'de Ukrayna cephesinde Almanlara esir düşer. Almanların yenilmesi üzerine esir kampından kurtularak müttefik devletler safına sığınır. 1946'da Londra'ya yerleşir. İngiltere'deki hayatı da hiç kolay olmaz; bir taraftan yazarken en vasıfsız ve ağır işlerde çalışmak zorunda kalır. "Türkçe bana anamın konuştuğu dil" diyerek yazı dili olarak Türkçeyi kabul eder. Türkiye Türkçesindeki ilk kitabı 1956 yılında Varlık Yayınları tarafından yayınlanan Korkunç Yıllar'dır. Yaşar Nabi ile mektuplaşarak tanışan Dağcı, eserlerini de posta yolu ile gönderir. Soğuk savaş şartlarının siyasi etkilerinin hissedilmesi, Sovyetler Birliği'nin sol entelijansiya ile kurduğu ilişkiler ve fikir hayatımızdaki çatlamalar yazarı yalnızlaştırmak üzereyken, Ötüken Yayınevi ile tanışır. Ötüken Yayınevi vasıtasıyla yirmiden fazla kitabı Türk okuyucusuyla buluşturur. Dağcı Türk edebiyatının büyük yazarları arasındadır. Romanlarında Kırım Türklerinin yaşadığı acıları hüzünlü ama berrak bir üslupla aksettirir. Kitapları yıllarca elden ele dolaşır. Kırımla olan ilgisini hiçbir zaman koparmaz ve Kırım Türklerinin vatanlarına dönüşlerini anlatmayı ihmal etmez. Hatıralarında "Ben yalnızca Kırım'ın yazarı değilim ama Kırım'ın faciasını bütün gerçeği ve içtenliğiyle yalnız ben yazabilirdim" der. Hayatının son yıllarında içerisinde bulunduğu muhitteki karakterleri ele alan hikayeler de yazar. En büyük destekçisi savaş sırasında Polonya'da tanıştığı ve 1998 yılında kaybettiği kıymetli eşi Regina Hanım olur. Aralarında Yazarlar Birliği'nin ve İlesam'ın yılın yazarı, Türk Ocakları'nın üstün hizmet ödülü de olmak üzere sayısız ödül alır. En son 21.03.2011 tarihinde Marmara Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü tarafından düzenlenen "Türk Dünyasında Zirve Şahsiyetler: Cengiz Dağcı" sempozyumuyla yazarlık macerası ele alındı. Cengiz Dağcı, 22 Eylül 2011 Perşembe günü saat 12.30 sularında Sauthfields'teki evinde vefat etti. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun girişimleri ile Türkiye'den katılan kalabalık bir topluluk tarafından, 2 Ekim 2011 Pazar günü 69 yıldır görmediği Yalta'ya bağlı Kızıltaş köyünde toprağa verildi. Yazar böylece ebedi uykusunu doğduğu topraklarda uyumak imkânına kavuştu.