Orta Çağ Avrupa’sında Kölelik
Pınar ÜlgenOrta Çağ Avrupa’sında Kölelik Gönderileri
Orta Çağ Avrupa’sında Kölelik kitaplarını, Orta Çağ Avrupa’sında Kölelik sözleri ve alıntılarını, Orta Çağ Avrupa’sında Kölelik yazarlarını, Orta Çağ Avrupa’sında Kölelik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"... tüm gücüyle sahip olmak, tutmak, bedenini ve ruhunu yönetmek, kendi zevkine göre onu memnun eden neyse ebediyen onunla baş etmek ve hiç kimse onu inkar edemez."
Pierre Bonnasie
Tarih bize köleliğin gelişimini ve kökenini verir;ancak onun doğasını açıklayamaz.
Çünkü kölelik, bir toplumla olduğu kadar yargı ile de bağlantılıdır. Aslında kölelik her toplumda aynı şekildedir. Ruh ve öz yönünden birbirinden
tamamen farksızdır.
Tarihte kölelik...
Kitabımızın isminde de belirtildiği gibi konusu kölelik üzerine..
Okurken zaman zaman beni şaşırtan satırlar da oldu.
Özellikle günlük hayatta arkadaşlarımı selamlamak için kullandığım "Servus" sözünün Romalılar tarafından köleler için kullanıldığını okuduğumda hem şaşırdım hem halimize güldüm:)
Kıymetli yazarımız 
Pınar Ülgen bir cümlesinde: Eskiden Saksonlar'da bir kadının bir kılıç, bir at kadar değeri olduğunu yazmış.
Tarihten beri kıymeti hiç bilinmeyen ,hiçbir zaman hak ettiği değeri göremeyen biz kadınların haline bir kere daha çok üzüldüm..
Beni etkileyen bir diğer konu da yazarın Pınar Ülgen şu cümlelerinde:
"Özellikle imparatorluk devrinde ağır bir suç işlemiş olan özgür Romalılar mahkemelerde ağır işlerde çalışmaya mahkûm edilebiliyor ve bu cezayı alan kişilere "ceza kölesi" yani "servus poenae" adı veriliyordu..."
Bu alıntıyı okuyunca :"Bizdeki tecavüz, pedofili vb. suçları işleyenleri hapishanelerde hazır besleyeceğimize üstüne bir de "takım elbise giyince iyi hâl uygulayacağımıza"en ağır işlerde çalıştırmayı denesek olmaz mıydı acaba ? diye de düşündüm hani!!?
Kitap çok akıcı, okuması keyifliydi.
Özellikle bilgi dolu kitaplar okumayı seven okurlara gönülden tavsiye ederim.
Son olarak ,
gönlü de samimiyeti gibi sıcacık olan , tanımadan çok sevdiğim, kitaplarını her zaman keyifle okuduğum değerli yazarımız Pınar Ülgen 'e selâm olsun.
Kalbim ve dualarım hep onunla🪻
Kölelik isyanlarla bitmiş, ardından modern kölelik başlamıştır...
"M.S. IV. yüzyıl itibariyle artık Avrupa ve Bizans toplumları birleşmeden yana bir oluşum içerisine gitmişlerdi. Her toplum kendi içerisinde etnik ayrımları kaldırmış ve ortak bir ad ile adlandırılmışlardı. Tabi bunda etkili olan en önemli faktörlerden bir tanesi bahsetmiş olduğumuz köle isyanlarıydı..."
""Kadınların erkeklerin üstünde olan bir özgürlük istemeleri çok normaldir. O, zengin patrisiyen bir dul kadından bahsetmektedir.
Julienne adındaki bu kadın, kendi kızına bakirelik ve evlilik ile ilgili sorduğu soruya şöyle bir yanıt alır: Evlenen insanlar özgürlüklerini parayla satmış ve de onlara köle olmuş olurlar."
". Örneğin eğer bir köle efendisini zehirlemekten suçlu bulunursa, efendisi tarafından kızgın demirle dağlanır, kamçılanır ve burnu ile dudakları kesilirdi. Efendisinin yiyeceğine zehir kattığını itiraf eden bir erkek köle, her iki gözünden kör edilirdi.."
Bedeli on yıl..
Cenova'da 1186 yılına ait olan bir belge
"Müslüman kökenli bir bayan kölenin 10 yıl boyunca aynı efendiye hizmet ettiği zaman özgür olabileceğini göstermektedir.."
Şimdilerde bizdeki zengin ve fakirler gibi.. Hiç bir şey değişmemiş!.
"Köleler, yasa kitabında hürlerden ayrılmışlardır. Yanlış bir şey yapıldığında hürlere ya da kölelere verilen cezaların ayrı olmasından da anlaşılmaktadır. Köle, genellikle fiziksel olarak suçlanırken hürler, maddi tazminatla kurtulurlardı.."
"Örneğin Konstantinous tarafından hazırlatılan kanunlar, Yahudi erkeklerle Hristiyan kadınların evlenmelerini yasaklamıştı.."
". Hizmetçiler, moda olan yüksek topuklu ayakkabılar giyemezlerdi. Parlak renkli elbiseler, montlar, çok uzun etekli elbiseler giyemezlerdi. Onlar sadece gri yünlü korse elbiseler, yünlü, siyah kayışlı ayakkabılar giyebilirlerdi..."