Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

1990-2003

Orta Doğu’nun Önemi ve Irak’ta Yaşanan Savaşlar

Cihat Yaycı

Orta Doğu’nun Önemi ve Irak’ta Yaşanan Savaşlar Hakkında

Orta Doğu’nun Önemi ve Irak’ta Yaşanan Savaşlar konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Telif geliri yazar (Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat YAYCI) tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri Dayanışma Vakfına Bağışlanmıştır. Doğu Akdeniz’in, 21.yüzyılın en keskin hesaplaşmasının yapılacağı bölge olacağını belirterek, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de derhal Münhasır Ekonomik Bölge ilan etmesi ve Libya ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına dair bir anlaşma yapması gerektiğini vurgulayan Dr.Cihat YAYCI’nın, 462 bin kilometrekarelik Mavi Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizi ele aldığı “Sorular ve Cevaplar ile Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) Kavramı” isimli eseri, çok bilinmeyenli Doğu Akdeniz ve Orta Doğu denkleminde köşe taşını oluşturmaktadır. Yeni dünya düzeni içerisinde ilk adım hiç şüphesiz ki Orta Doğu ve bu adımın ilk basamağı Irak’tır. Irak, dünya petrol rezervlerinin önemli bir oranına sahip Türk soydaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı ve Türkiye'nin hayati çıkarlarının bulunduğu bir bölgedir. Mevcut politik ve siyasi eksende, stratejik ve kırılgan bir coğrafyada yer alan, enerji savaşları uğruna haritası her gün yeniden çizilen ve uluslararası güçlerin stratejik çıkarlar pesinde koştuğu Irak’ta Türkiye’nin menfaatleri vardır. Nitekim, dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Edward Grey’in, 27 Mart 1911 tarihinde; “temel hedefimizi daima hatırda tutmamızın önemli olduğuna inanıyorum; bu da, Basra Körfezi’ndeki ve onu tamamlar nitelikteki Mezopotamya’daki İngiliz çıkarlarını korumaktır.” ifadesi bölgenin tarihsel olarak ne denli önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. İşte tam bu noktada Irak; Musul, Kerkük ve Telafer gibi Türkmen şehirlerinin bulunması, sınır güvenliğimizin tesisi, zengin enerji hidrokarbon kaynaklarına sahip olması bakımından taşıdığı önem nedeniyle, Irak’ta yaşanan gelişmeler hem dünyayı hem de Türkiye’yi yakından ilgilendirmekte ve etkilemektedir.Yakın tarihte, İran-Irak ve Körfez Savaşları ile Irak’ın ABD tarafından işgaline varan silahlı mücadeleler yapılmıştır. Ayrıca, DEAŞ terör örgütü 2014 yılında Irak topraklarının üçte birini işgal etmiştir. Türkiye bu duruma şiddetle karşı çıkmıştır. Tüm bu savaşların elbette Türkiye’ye ekonomik, sosyal, siyasi ve askeri açılardan önemli etkileri olmuştur. Bu bölgede, menfaatleri bağlamında Türkiye’nin, hem Türkmen soydaşlarımızın geleceği hem de bölgedeki güven ve istikrar adına söz sahibi olması önemlidir.Türkiye, enerji kaynakları bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan Irak’ın petrol ve doğal gaz kaynaklarının küresel pazarlara ulaştırılmasında coğrafi avantajıyla ön plana çıkmaktadır. Irak’la bu alandaki iş birliğimizin geliştirilmesinde her iki devlet bakımından fayda görülmektedir. Komşumuz Irak’ta kalıcı istikrar ve güvenliğin sağlanması ülkemiz açısından kritik önem taşımaktadır.
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 2 dk.Sayfa Sayısı: 72Basım Tarihi: Ekim 2019Yayınevi: Kozmostar Yayınevi
ISBN: 9786058119888Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 16.9
Erkek% 83.1
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Cihat Yaycı
Cihat YaycıYazar · 8 kitap
1966 yılında Elazığ'da doğan Yaycı, 1984 yılında Deniz Lisesi'nden, 1988 yılında da Deniz Harp Okulu'ndan mezun oldu. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın çeşitli gemilerinde branş subayı, bölüm amiri ve komutanlık gibi görevlerde bulundu. Marmara Ünviersitesi'nde insan kaynakları alanında, ABD'de de fizik mühendisliği ve elektronik mühendisliği alanında yüksek lisans yaptı ve İstanbul Üniversitesi'nde de uluslararası ilişkiler bölümünde doktorasını tamamladı. 2016 yılında Tümamirelliğe terfi etmesinin ardından 2017 yılına kadar Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Personel Daire Başkanlığı görevini yürüttü. 20 Ağustos 2017'de de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı görevine getirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 16 Mayıs 2020 günü yayımladığı kararla, Genelkurmay Başkanlığı emrine atandı. Yaycı'nın 2019 yılında yayımlanmış "Libya Türkiye'nin Denizden Komşusudur" adlı bir kitabı bulunuyor. Yaycı'nın ikinci kitabı "Doğu Akdeniz'in Paylaşım Mücadelesi ve Türkiye" başlıklı kitabı da 2020 tarihini taşıyor. Doğu Akdeniz konusunda çok sayıda çalışmaya imza atan Yaycı, Türkiye'nin deniz kıta sahanlığı egemenliğine verdiği "Mavi Vatan" konseptinin mimarı olarak gösteriliyor. Yaycı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın Personel Daire Başkanlığı'na getirildiğinde geliştirdiği bu uygulama ile Fethullah Gülen Yapılanması ile bağlantılı olduğu iddiasıyla yargılanan kişilerin ilişki ağları üzerinden halen görevde olan ve bu yapılanmayla bağlantısı olduğu düşünülen kişilerin tespit edilmesini amaçladı. Milliyet gazetesinde Eylül 2018'de yayımlanan bir haberde, bu sistemle Gülen Yapılanması ile bağlantılı olduğu düşünülen 4 bin 500 askerin ve 600 sivilin tespit edildiği belirtiliyor. Yaycı hakkında daha önce Gülen Yapılanması'na mensup olduğu yönünde çeşitli iddialar ortaya atıldı ve suç duyuruları yapıldı. Bazı basın kuruluşlarında da Yaycı'nın Gülen Yapılanması karşı ordu içinde yürüttüğü faaliyetlerden dolayı bu grup tarafından "karalama kampanyasına" maruz kaldığı yönünde iddialar ortaya atıldı. Yaycı, 15 Temmuz 2016'daki askeri darbe girişiminden önce astına hakaret ettiği gerekçesiyle Askeri Mahkeme'de yargılandı. Ancak daha sonra hakkında şikayetçi olan ve yargılanmasına izin veren kişiler, Gülen Yapılanması ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle ordudan ihraç edildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2010'ların başında başlatılan "askeri casusluk soruşturmasında" bilgi sızdırılmasıyla ilgili yürüttüğü soruşturma kapsamında bir gizli tanık Yaycı'nın Gülen Yapılanması'na mensup olabileceğini iddia etti. Başsavcılık yaptığı inceleme sonucunda 2017 yılında takipsizlik kararı verdi. Son olarak istifasından kısa bir süre önce Yaycı, "ihaleye fesat karıştırma iddiasıyla" savcılığa sevk edildi. Sözcü gazetesinde yer alan haberde, Gölcük Donanma Komutanlığı'nda bir torpido güdüm telinin muayenesiyle ilgili açılan ihaleyi kazanan firmanın muayene sürecinden şikayetçi olup kendisine zorluk çıkartıldığını söylediği belirtildi. Habere göre, kısa bir süre önce konuyla ilgili olarak Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Teftiş Kurulu soruşturma açtı ve bu soruşturmaya Yaycı da dahil edildi. Milli Savunma Bakanlığı'nın onayıyla Yaycı "çete lideri", Gölcük'teki Torpido Test İstasyon Komutanlığı'nda görevli üç astsubay ve iki subay da "çete üyeleri" suçlamasıyla ve "ihaleye fesat karıştırdıkları" iddiasıyla savcılığa sevk edildi. Emekli Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok ise 16 Mayıs'ta Odatv'deki yazısında, Donanma Komutanı Koramiral Ercüment Tatlıoğlu'nun beş subay ve astsubay için "Ortada bir suç yoktur, görevlerini yapmışlardır" diyerek soruşturma izni vermediklerini öne sürdü. Ahmet Zeki Üçok yazısında, "Ne ihale ile ne de malzemelerin teslimi ile uzaktan yakından alakası olmayan sadece ihale şartlarına uygun olmayan malzemeleri teslim almayın diye emir yazılması talimatı veren Tümamiral Cihat Yaycı hakkında Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler anında soruşturma izni verir ve dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderir" ifadelerini kullandı. Üçok'a göre Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, MSB Teftiş Kurulu'nun raporunu ve Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler'in soruşturma iznini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gösterdi, Tümamiral Cihat Yaycı'nın "görev yerinden uzaklaştırılmasını" istedi. Tümamiral Cihat Yaycı'nın Genelkurmay Başkanlığı emrine atanmasıyla ilgili karar Cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlandı. Yaycı da bu karardan üç gün sonra 18 Mayıs 2020 günü askerlik görevinden istifa etti.