Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Acılı Bir Coğrafyanın Uyumlu İslam'la İmtihanı

Ortadoğu'da Kanlı Bahar

Hüsnü Mahalli

En Eski Ortadoğu'da Kanlı Bahar Gönderileri

En Eski Ortadoğu'da Kanlı Bahar kitaplarını, en eski Ortadoğu'da Kanlı Bahar sözleri ve alıntılarını, en eski Ortadoğu'da Kanlı Bahar yazarlarını, en eski Ortadoğu'da Kanlı Bahar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
272 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Arap Baharı' sonrasında yapılan seçimlerde büyük zafer kazanarak Müslüman Kardeşler'den sonra ikinci grubu oluşturan Selefilerin 16 Aralık 2011'de Bonapart'ın bundan 200 yıl önce Kahire'de inşa ettirdiği Bilim Enstitüsü Merkezi'ni içindeki çok değerli 200.000 kadar kitap ve belgeyle birlikte yaktı...
Ortadoğu'da Kanlı Bahar
Ortadoğu'da Kanlı BaharHüsnü Mahalli · Destek Yayınları · 201291 okunma
Emperyalist ülkeler bununla da yetinmeyerek 1920 Sevr Antlaşması'yla Kürtleri de unutmadılar ancak daha sonra Kürtlerle ilgili planlarını bir sonraki yüzyıla ertelediler. Çünkü onlara göre Müslüman Araplarla Yahudiler bir yüzyıl savaşacak ve onların savaşı bittiğinde ya da ateşi düştüğünde Kürtler devreye sokulacak. Yani iki taraflı Müslüman Arap-Yahudi savaşının yerini bu kez dört taraflı, yani Arap, Türk, Acemlerle Kürtlerin savaşı gündeme alınacak. Çünkü Kürtler Türkiye, Acem İran ve Arap Irak ve Suriye'de yaşamaktadır. Batı'nın bu planları başarıyla işlerse o zaman Sevr'in 100. yıldönümünde, yani 2020'de Türkiye ve bölgemiz yeni sürprizlere şimdiden hazır olmalıdır.
Reklam
Televizyon
Batı'ya göre ilkesiz insanlar ve toplumlar sosyolojik olarak kolay lümpenleştirilir ve fırsatçı ve çıkarcı bir kimlikle kendinden istenilen her şeyi yapar. Bu gidişatın altyapısını hazırlayan iç ve dış güçler başta medya ve üniversiteler olmak üzere her yola başvurarak bu insanlara olup bitenlere karşı ilgisiz kalmayı, daha fazla egoist olmayı ve başkalarına güvenmeme duygularını aşılamaktadır. Türkiye dahil Arap ve İslam âleminde hızla yaygınlaşan eğlence, yarışma, evlenme, yemek ve benzeri garip programlar bu amaçla kullanılmaktadır. Egemen güçler bununla da yetinmeyerek başka yollara da başvurmaktadır. Körfez ülkelerinde memurlar mesailerinin yüzde 60'ını borsa haberlerini takip edip, hisse alıp satarak geçiriyor. Çağdışı kafa yapılarıyla kadınlar ise günde 12-16 saat televizyonlarda aptalca dizi ve programlar seyrediyor ve internette bildik sitelerde dolaşıp duruyor ya da çetleşerek dedikodu yapıyor
1956'da bağımsız olan Tunus Osmanlı dönemini bir yana bıraksak bile Türkiye ve Türkiye'deki cumhuriyet deneyimi açısından çok önemlidir. Bağımsızlıktan sonra ülkenin ilk cumhurbaşkanı olan Habib Burgiba müthiş bir Atatürk hayranıydı ve Atatürk'ün cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'de yaptıklarının aynısını yaptı ya da yapmaya çalıştı. Fes devrimi, zorunlu eğitim, kadınlara mutlak haklar gibi önemli kararlara imza atan Burgiba çokeşliliği yasakladı, kadının izni olmadan evlendirilmesini ve izni olmadan boşanmasını yasakladı. Ülkesini Batı'nın bir parçası haline getirmek isteyen Burgiba 1978 yılına dek ülkesini sorunsuz yönetti. Çünkü orduyu "laik düzenin" koruyucusu olarak örgütledi ve iktidarını hep polisiye yöntemlerle korudu. 1978'de ülkede ilk kez işçi ayaklanmaları yaşandı ve yüzlerce insan öldürüldü. 1984'te tekrarlanan ve "Ekmek Devrimi" adı verilen yeni ayaklanmalarda yeniden yüzlerce insan öldü. İç kargaşayı fırsat bilen İsrail, Tunus'taki Filistin Kurtuluş Örgütü'nün merkezine yönelik operasyon düzenledi ve Arafat'ın sağ kolu olarak bilinen Ebu Cihat'ı öldürdü.
SUUDİ ARABİSTAN KRALLIĞI
Suud ailesi yalnızca bu coğrafyada değil tüm dünyada hep ABD ve yandaşı Batılı ülkelerin hizmetinde olmuştur. Nikaragua'da kontralara, Şili'de Allende'ye karşı darbeci generallere, Afrika'daki faşist iktidarlara yardım eden Suudiler ABD'ye en büyük hizmetlerini Kaide ve Taliban'ı yaratmakla yaptılar. Başından beri nerede olursa olsun komünizme ve Sovyetler Birliği'ne karşı her türlü mücadelenin içinde olan Suudiler Hicaz ülkesini ele geçirdikleri 1744 yılından itibaren hep Osmanlı ve Türk düşmanı olmuşlardır. İngilizlerin desteğiyle Osmanlı'nın desteklediği El-Reşid ailesini yenerek tüm Hicaz ülkesine egemen olan Suudiler 1925'te yine İngilizlerin desteğiyle Osmanlı'ya ayaklandırılan ve sonrasında Ürdün'e taşınan Şerif Hüseyin ailesinin Hicaz'daki varlığına da son vermişlerdi. Böylece 1927'den itibaren Hicaz ülkesinin adı Suudi Arabistan Krallığı olur. Ve bu krallığı kuran kişinin adı Abdülaziz El-Suud. Adamcağız 32 hatunla evlenir ve 36'sı erkek 27'si kız olmak üzere 63 çocuğu olur. Bu erkek ve kızlardan doğanlarla çoğalan Suud ailesinin üye sayısı yaklaşık 10.000 prens ve prenses. Bunların devlete olan yıllık maliyeti 4 milyar dolar. Çünkü tüm harcamaları devlet tarafından karşılanır ve hepsi farklı düzeylerde yüksek maaşlar alır.
Ama bizim coğrafyanın insanlar okumayı ve öğrenmeyi pek sevmediği için bu detayların hiçbirini görmedi. Görmediği için ABD işini çok kolay ve herkesle dalga geçerek yapmıştır. Sonuç ise şimdi ve önümüzdeki kısa ve orta vadede yaşayacaklarımız.Ömrü olanlar mutlaka görecektir.
Sayfa 63
175 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.