Ortadoğu'yu Anlamak

Ilan Pappé

Ortadoğu'yu Anlamak Gönderileri

Ortadoğu'yu Anlamak kitaplarını, Ortadoğu'yu Anlamak sözleri ve alıntılarını, Ortadoğu'yu Anlamak yazarlarını, Ortadoğu'yu Anlamak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
tunus-ırak-suriye-mısır-libya ve daha niceleri "Arap Baharı" bu ülkeye demokrasiyi getirdi ama halka bu demokrasiyle nereye ve nasıl gideceğini öğretemedi. Nedeni de çok basit: Din, siyaset ve toplum ilişkisi.
Ortadoğu'yu Anlamak
Ortadoğu'yu Anlamak
Yemen’de çalışan kadınların oranı %16’yı geçmiyor ve bırakın kamusal alanlarda, yaşamın neredeyse tüm alanlarında haremlik selamlık var... Örneğin genellikle 12-13 yaşlarında evlendirilen ve hemen hamile kalan kadınların yüzde 85’i hamilelik döneminde hiçbir şekilde bir hastaneye gitmiyor.
Ortadoğu'yu Anlamak
Ortadoğu'yu Anlamak
Reklam
Türkiye'de kendi kendine yetme ve ulusal ideoloji terk edildi ve Batılı isimler, ucuz işgücü, avantajlı vergi ve gümrük politikalarına kavuşacakları Anadolu'ya fabrika açmak için davet edildiler. Yerli sanayi hala gıda ürünleri ve ilaçta yerli talebi karşılayacak güçteydi. Şimdi kentli seçkinler daha fazla lüks ürün tüketiyordu. Bu ürünler Türk topraklarında üretilseler ya da monte edilseler bile karın hepsi uluslararası üreticinin eline geçiyordu. İstanbul,Bursa, Ankara ve İzmir'in birçok yeri zenginleşti, ama çevreleri işsiz ya da yoksul göçmenlerin yaşadığı yerlerle çevriliydi.
Trenlerle birlikte daha önce Osmanlı dünyasının bir parçası kabul edilen bölgelerde yeni bir ulusal kimliği besleyecek etkiler de başladı...
Bölgedeki petrol rezervlerindeki farklılıklar yüzünden, dünyanın en zengin ( Katar, Birleşik Arap Emirlikleri vs) ülkeleriyle en fakir(Yemen gibi) ülkeleri arasında inanılmaz bir uçurum var. Petrolün bulunması ve dünyanın geri kalanının bu petrolü talep etmesi , zengin ülkelerle ekonominin sadece bölgesel dengelerinde değil küresel rekabette de önemli avantaj sağladı. Bu doğal hediyenin bahsedilmediği ülkeler dış gelir kaynakları aramak zorundaydılar.
Dünya ekonomisyle bütünleşme, Ortadoğu ekonomisini marjinalleştirdi. Marjinalleşme, devlet ile toplum, zengin ile fakir arasında daha derin bir çatlak demekti. Eski sistemde hali vakti yerinde olanların durumu aynen devam etti ve yönetim kalarak zenginleşmenin yeni yollarını buldular. Bu daha durgun bir yerli ekonominin çıkmasına yaradı. Borçların artan yükü çoğu sıradan insanın hayatını daha da kötüleştirdi.
Reklam
Avrupa dahil diğer bölümlerdeki girişimlerle kıyaslandığında geçmişle bağını sürdürmeye benzer bir örnek, Osmanlı ve Arap aydınlarının din ve felsefe ile ilişkilerinde görülüyor. İslamiyet, dikkate değer ve farklı yollardan yeniden yorumlandı, uygulandı ve reforma uğradı. Arap toplumları doğrudan Avrupalıların egemenliğine girdiğinde din bir direniş ideolojisi oldu ve dolayısıyla Batlıların gözünde "fanatik" ve tehditkar hale geldi. İdareciler de halk da giderek yayılan Batı sömürgeciliğiyle baş etmenin en iyi yolunu İslamiyeti yeniden gözden geçirmekte buldu. İslamiyetin yeniden yorumlanması dinin özünden günlük yaşamın İslam yasalarına göre belirlenmiş sıradan uygulamalarına kadar bir çok konuyu kapsıyordu.
Osmanlı düşüşte olan bir imparatorluk değil daha ziyade uluslararası alanda değişime uğramış bir aktördü. Osmanlı seçkinlerinin küresel ve bölgesel gerçeklere uygun olarak kalkıştıkları bu uyarlamalar (reform) , bu yüzden de geçmişten kopmak değil, geçmişle birlikte yol almaktı.
Ortadoğu'da kadınlar ve çocuklar tarihin farklı modern döneminin içine ancak toplumların ulusallaşmasıyla dahil edildiler.
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.