Okurken aşkın henüz el değmemiş hallerini özledim. Kalbi heyecanlandıran ve kuş gibi uçuran o güzel hissi.. Aynı zamanda
Bir insanın iman uğruna verdiği savaş ve fıtrattan çıkmadan yenilenmenin kendini yontmanım hâlleri..
Kalbinden özgürlük, aşk, şiir, millet ve Allah sevgisinin eksik olmadığı bir Osman, Osmancık.
Malhun Hatun gibilere Gazi Osman Han'lar gerek, bekleriz...
Osmancık' tan Osman Bey' e, Osman Bey' den Gazi Osman Han' a...
Bu eser Tarık Buğra ile tanışma kitabım oldu ve çokta iyi oldu. Tarihi romanları oldum olası ayrı bir severim. O yüzden bu kitapta hemen diliyle, anlatımıyla ve konusunu işleyiş tarzıyla içine çekti hemen beni. Yer yer duygulandıran, -savaşan siz olmasanızda- şahlandiran ve özellikle Ede Balı' lı bölümlerde dinimize bir kez daha hayran kalarak okudum. Aşkı, vatan sevgisini, İslâmın ne kadar hoşgörülü bir din olduğunu o kadar derinden hissettirmiş ki yazar, kalemine hayran kaldım resmen. Tarih hakkinda yanlış bildiğim birkaç şeyi de düzeltmeme vesile oldu yazar. Kısacası okumanız gereken enfes bir eser.
Osmancık, keşke daha önce keşfetseymişim seni. O kadar derinden işledi içime cümlelerin. Bir rüya ile başladıp, bizi nice serüvenlere götürdün. Ne savaşlar verdin hem kendinle hem de niceleri ile. Herkesin mutlaka okuması gereken, edebiyatımızın en güçlü romanlarından biri osmancık. Gerek tarih gerek de gelenek ve göreneklerimiz için bize ışık tutmakta ayrıca. Mutlaka bir bölümüyle size bir şeyler çağrıştıracaktır. Keyifli okumalar.
Kitabı okuyunca bende yarattıği fikir neydi biliyor musunuz güya günümüzde insanlar medeniyet içinde yaşıyor ve yönetiliyor ancak çok eski çağlardaki yönetime dair bilgileri okudukça asıl o eski çağdaki insanların daha modern yönetildiklerini anlıyorum.
Kitabı okuduğunuzda Osman Bey'in çocukluğuna ineceksiniz.Babası Ertuğrul'u tanıyacak.O karizmatik soyu ve o kanı,törelerini nasıl uyguladığını göreceksiniz.Osman Bey'in Zümrüdü Anka'm dediği Malhun Hatunu tanıyacak.Malhun Hatun'un babası Edebali'nin Osman Bey'e nasıl yol gösterdiğine tanık olacaksınız.
Osman Bey ile Malhun Hatunun aşkına tanık olacak.O aşktan doğacak Orhan Bey'in çocukluğuna ve gençliğine gideceksiniz.
En önemlisi Osman Bey'in başına buyruk, tek başına karar veren biri olmadığını,gaza yoldaşlarıyla bu kararları aldığını göreceksiniz.
600 yıllık imparatorluğun kuruluşuna,o gaza yoldaşlarına,Osman Bey'i,o kutlu insanı,ete kemiğe bürünmüş olarak hayal etmek istiyorsanız bu kitap size göre...
İYİ OKUMALAR...
Az çok biliyoruz ki daha önceleri ve şimdilerde dizisi çekilen bir yapıt haline gelmiştir. Kimileri izler, kimileri okumayı tercih eder. Bir okuyan olarak özetini az çok yazmaya çalıştım. Umarım size de bir şeyler katabilir.
Osman Han küçüklüğünde inatçı, laf zöz dinlemeyen bir karakter olarak kendini korumuştur. Kişiliğinin farkına varmaması
Osmancık, Tarık Buğra’nın okuduğum ilk eseri oldu. Yazar eserlerinde çoğunlukla Türk siyasi tarihinin dönüm noktaları üzerine yoğunlaşıyor. Bu romanında da Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’in çocukluğundan, devlet kurduğu günlere uzanan hikayesini anlatıyor. Kayı boyunun Ertuğrul Gazi ile Söğüt-Domaniç yakınlarına geldiği dönemle başlıyor roman. O zamanlar ‘Osmancık’ diye anılan Osman’ın manevi önderi Şeyh Edebâli ile tanıştıktan sonra beylik yolculuğunda gözüpek bir toyluktan daha temkinli ve ferasetli bir yönetici olma serüveni vurgulanmış. Yazar olayların tarihsel ilerleyişine sadık kaldığı kurgunun içerisinde Osman Bey’in daha çok kişilik özellikleri ve gelişmesi, Osman Gazi Han’a dönüşmesi üzerinde durmuş. Bu özelliklerini de Osmanlı Devleti’ni kuran temellere bağlamış. Osmanlı’yı uzun yüzyıllar ayakta tutan gücü, töreyi ve ruhu, manevi büyüklere verdiği değeri ön plana çıkarmış. Tarihi bilgi ve ayrıntı yoğunluğu olarak beklentimin altında kalsa da vurguladığı noktalar açısından beğendiğim bir roman oldu. Özellikle Osmanlı’nın kuruluş dönemini merak eden ve Tarık Buğra’nın kalemiyle tanışmak isteyenlere öneriyorum ️
Bu insanlarda, bu renklerde ve bu zamanda, en geniş hayallere bile sığmayan geleceklerin hakkı ve payı varmış gibi… bu insanlarda… bu renklerde, bu zamanda, sanki dağılmış, tel tel olmuş, yok olmuş; belgesiz, nişansız, yâdigârsız, hatırlanamaz olmuş geçmişlerin en kutsal emaneti varmış gibi
Tam olarak bir tarih kitabı olmasa da Osmanlı'nın kuruluşunu romanlaştırarak o günleri daha iyi anlamamızı sağlayacak nitelikte bir eserdir. O günün gerçek tarihi olaylarını öğrenmek isteyen birinin pek de okuması gereken bir kitap olmadığını düşünüyorum fakat o döneme farklı bir bakış açısıyla bakmak için muhakkak okunması gereken bir eser
