Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı İmparatorluğu'nda Devlet ve Ekonomi II

Mehmet Genç (tarihçi)

Osmanlı İmparatorluğu'nda Devlet ve Ekonomi II Gönderileri

Osmanlı İmparatorluğu'nda Devlet ve Ekonomi II kitaplarını, Osmanlı İmparatorluğu'nda Devlet ve Ekonomi II sözleri ve alıntılarını, Osmanlı İmparatorluğu'nda Devlet ve Ekonomi II yazarlarını, Osmanlı İmparatorluğu'nda Devlet ve Ekonomi II yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı Devleti, doğuşu ile birlikte, hızlı bir genişleme içinde 1350'li yıllarda Avrupa'ya ayak bastı ve yarım yüzyıl içinde Rumeli'de Bizans'ın varlığını ve diğer siyasi organizasyonları sona erdirmeyi başardı. Bu kadar hızlı genişlemenin sebepleri ne idi? Bütün bu gelişmenin bir askeri başarılar serisine dayandığı malum, fakat bu başarıları sırf askeri saymanın imkânı yoktur. Eğer böyle olsaydı bunun uzun soluklu olması mümkün olmazdı. Osmanlıların asıl başarılarını, ordularını iyi örgütleyip eğitmekten ziyade, bu orduların gerisinde kurmuş oldukları ve bizzat orduları da taşıyan, besleyen sosyal ve iktisadi düzenlerinde aramak gerekir. Güçlü merkeziyetçi, tam bir dayanışma içindeki meritokratik bir elitin oluşturduğu bu düzenin temel niteliği, geniş halk kitlelerine, bölgedeki diğer siyasi yapılara göre daha ileri düzeyde sağladığı refahtır. Güvenlik, adalet ve hoşgörüyle birlikte kitlelere sağlanan bu refah, Osmanlı sisteminin başarısının özünü teşkil eder.
"...kıta ölçeğinde giderek yaygınlaşmak üzere benimsenen kapitalizmin, hemen doğar doğmaz özünü oluşturan eşitsizliklerle yol açtığı sayısız acılara rağmen muazzam bir gelişme göstererek 3-4 yüzyıl sonra herkese refah getirebilecek bir konuma gelebileceğine Osmanlılar pek ihtimal vermediler. Öyle bir ihtimali akla getiren, o çağın Avrupa'sında da muhtemelen kimse yoktu. Ancak Osmanlılar kehanet derecesinde bir tahminle bu ihtimalin gerçekleşeceğine kani olsalar bile, milyonlarca fakir insana bunca acıyı yüklemeyi, Müslüman vicdanlarına herhalde sığdıramayacakları için kabul etmezlerdi, diyebiliriz. Onun için eşitlikçi yapıda karar kıldılar ve onu bütün karşı koymalara, aykırı girişimlere, zorluklara ve risklere rağmen muhafaza etmeye çalıştılar."
Reklam
Sanayi alanında 1827'de başlayan bir seri yeni fabrikalar kurma faaliyeti, 1850'lerde son buldu. Bu tarihlerden sonra devlete ait fabrika yatırımlarına pek rastlanmaz. Daha önce kurulmuş olanların çoğu da 1855'ten sonra, ithal rekabetine dayanamadığı için kapanmıştır. Geleneksel esnaf sektörü de aynı rekabet karşısında 1840'lı yıllarda hızla daralmaya maruz kalarak yardım talebiyle devlete başvurulduğu zaman, devlet fiskalist mantıkla hareket ettiği için, kendi kurduğu ve kurulmasını teşvik ettiği fabrikalar gibi, onlara da gümrük himayesi sağlamayı hiç düşünmedi.
Sanayi alanında 1827'de başlayan bir seri yeni fabrikalar kurma faaliyeti, 1850'lerde son buldu. Bu tarihlerden sonra devlete ait fabrika yatırımlarına pek rastlanmaz. Daha önce kurulmuş olanların çoğu da 1855'ten sonra, ithal rekabetine dayanamadığı için kapanmıştır. Geleneksel esnaf sektörü de aynı rekabet karşısında 1840'lı yıllarda hızla daralmaya maruz kalarak yardım talebiyle devlete başvurulduğu zaman, devlet fiskalist mantıkla hareket ettiği için, kendi kurduğu ve kurulmasını teşvik ettiği fabrikalar gibi, onlara da gümrük himayesi sağlamayı hiç düşünmedi.