Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kölelik ve Kadınlar

Madeline C. Zilfi

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kölelik ve Kadınlar Gönderileri

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kölelik ve Kadınlar kitaplarını, Osmanlı İmparatorluğu'nda Kölelik ve Kadınlar sözleri ve alıntılarını, Osmanlı İmparatorluğu'nda Kölelik ve Kadınlar yazarlarını, Osmanlı İmparatorluğu'nda Kölelik ve Kadınlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
17. yüzyılda Polonyalı seyyah Simeon benzer bir sahne aktarmıştı: “Alıcılar yaklaşıp genç kızların yüzlerini ve göğüslerini açıyor bir kusur olup olmadığını görmek için bedenlerini tepeden tırnağa inceliyordu.
16. yüzyıl seyyahı de Nicolay İstanbul’da Esir Pazarı’nda sergilenen yalnız bir esirin çarpıcı bir portresini sunmuştur: “Kapalı Çarşı’nın bir köşesinde üstü başı soyulmuş, on üç-on dört yaşlarında, orta karar güzellikte bir Macar kızı gördüm ve onu bir saatten kısa bir süre içinde üç kez ziyaret ettim. Sonunda yaşlı bir Türk (Müslüman) tüccara otuz dört dükkaya satıldı
Reklam
1846’da Esir Pazarı’nın kapanmasına kadar, pazarı ya da çevresini ziyaret etmek (giriş izni alınabilirse) Avrupa’dan Doğu’ya yapılan gezilerin olmazsa olmazıydı. Yabancı seyyahların esir Avrupalılarla çok yakından özdeşlik kurması hiç de şaşırtıcı değildir.
408 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
Osmanlı İmparatorluğu’nda Kölelik ve Kadınlar kitabında ele alınan konu kölelik ve sosyal düzenlemeler üzerinden Osmanlı İmparatorluğu’ndaki toplumsal cinsiyet politikalarını incelemektedir. Kitap belirli bir dönem ve yerde köleliği inceleyen bir eserdir. Bu yüzden bazı bakımlardan bir yerel tarih çalışmasıdır. Kitapta anlatılan konunun merkezinde
Osmanlı İmparatorluğu'nda Kölelik ve Kadınlar
Osmanlı İmparatorluğu'nda Kölelik ve KadınlarMadeline C. Zilfi · İş Bankası Kültür Yayınları · 201830 okunma
408 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Osmanlı İmparatorluğunda Kölelik ve Kadınlar
Osmanlı İmparatorluğ’unda Kölelik ve Kadınlar kitabı usta yazar Madeline C. Zilfi kaleminden çevirisini Ebru Kklıç’ın yaptığı 17. ve 18. yüzyıllara istinaden yazılmış tarihi bir İnceleme türünde kitaptır Daha çok İstanbul çevresini konu edinen, buradaki burjuvazi toplumunun yani köle sahibi insanların yaşam koşullarını, kölelere karşı olan tutum ve davranışlarını hak arayışlarının İslam hukukuna göre şekillendirdiğini göreceksiniz. Her toplumdan gelen köleler, kadın erkek ayırt etmeksizin sahiplerinin ellerinde olan özgürlüklerine istinaden yaşamlarını sürdürdüklerini, her koşulda ikinci sınıf insan muamelesi gördüklerini okudukça hayrete düşeceksiniz. Ve o dönemde bir köle kadın Ümm-i Veled yoluyla şayet sahibine kendisinden olduğuna kabul ettirebilirse, ki bu çok uzun hukuki bir süreç demektir. Bu sayede evladını miras konusunda güvence altında tutmuş oluyor ve kendisi de bundan faydalanmış oluyor. Bu kitabın genel havasını kendi içinde geçen son paragrafı durumu özetleyen nitelikte kanımca. Alıntı aynen tırnak içindeki son söz gibidir. Herkese keyifli okumalar. :) “Hiç kuşku ki Kadınların köle değil ataerkil hanelerin ve eril otoritenin hizmetinde bir metafordur. Ama aynı zamanda gerçekliğe dayanan bir toplumsal ilişkiydi. Köle sahibi olmak toplumsal hiyerarşiyi ayakta tutan ve monarşik geleneğinin canlı bir kanıtıydı. Aslında bakılırsa köleliğin değil, Osmanlı yönetiminin, bir zati egemenliğinin çok büyük bir tehlike altında olduğu bir dönemde, her türden otorite ilişkisiyle bağlantılılandırılabilmesinde yatıyordu.”
Osmanlı İmparatorluğu'nda Kölelik ve Kadınlar
Osmanlı İmparatorluğu'nda Kölelik ve KadınlarMadeline C. Zilfi · İş Bankası Kültür Yayınları · 201830 okunma
Kurumsal olarak kadın kölelerin çalıştığı yerlerde, cinsellikleri onların göze girmelerine, daha iyi muamele görmelerini sağlayabiliyordu. Fakat sıklıkla söylendiğine göre kadın kölelerin avantajı İslam hukukunun köle annelerle. Ümm-i veledlerle ilgili düzenlemelerinde yatıyordu. Ne var ki bu avantaj babanın babalığını kabulüne dayandığından, düzenlemenin değerinde nihayetinde kusurlu olması dikkate alınarak tartılmalıdır. Nitekim, açılan davalar babaların da retlerinin ağır bastığını göstermektedir. Ümmü-i Velet hakkına sahip olmayı talep eden kadınların bu iddialarının birkaçının mahkemeye ulaşamadığını hesaplamayamadığımız gibi, Bu iddialarının kaçının gerçekten doğru olduğunu da belirleyemiyoruz.
Sayfa 213 - İş Bankası Yay.II. Basım Mart 2020, İstanbulKitabı okudu
Reklam
Haremde süregiden rekabet
Süleyman’ın eski gözdesi Mahidevran, Hürrem-Roxelana alaya alırken kullandığı meşhur sözlerle, Hürrem’in müzayededen satın alınmasını küçümsüyordu. Mahidevran Hürrem’e “satılık et“ diyordu. Savaş esiri olarak bir hediye ile halka açık bir müzayedede satın alınmış bir köle arasındaki fark, kültüründeki sınıflandırmadan birine tekabül ediyordu ama genel olarak Osmanlı toplumunda kadının hayatında gerçekten özgür bir kadınla köyde bir kadın arasındaki farktı.
Sayfa 199 - İş Bankası Yay.II. Basım Mart 2020, İstanbulKitabı okudu
60 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.