Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Garip Ama Gerçek

Osmanlı Tarihi

Muzaffer Taşyürek

Osmanlı Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Osmanlı Tarihi sözleri ve alıntılarını, Osmanlı Tarihi kitap alıntılarını, Osmanlı Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı Kanunlarında Hayvan Hakları
Mevlana Yarluca Muhyiddin tarafından 1502-1507 yılları arasında hazırlanan kanunda hayvan hakları ile alakalı maddeler şôyledir; -Ve hamallar na'lsuz at istihdam etmeyüb ve dağ yükünün iki yükünden ziyade götürmeye. -Ve ayağı yaramaz bârgiri işletmeyeler. Ve at ve katır ve eşek ayağını gözedeler ve semerin göreler. Ve ağır yük vurmayalar; zira dilsüz canavardır. Her kangısında eksük bulunursa, sahibine tamam etdüre. Eslemeyeni gereği gibi hakkından gele. Ve hammâllar ağır yük vurmayalar, ma'kul üzerine ola.
Osmanlı padişahları neden hacca gitmedi ?
Padişahların hacca gitmemesinin en büyük sebebi, yolculuğun 9 ay sürmesiydi. Bu kadar uzun süre başkentten ayrı kalan bir padişahın döndüğünde tahtını kaybetme ihtimali vardı ve ayrıca Doğu'da İran, Avrupa'da Habsburglar gibi iki büyük düşman dururken imparatorluğun siyasi merkezinden uzaklaşmak ulema ve devlet adamlarınca uygun görülmemiştir.
Reklam
Çöl Aslanı Fahrettin Paşa
Paşa şu bildiriyi yayınladı; ...Ey ahali ! Malumunuz olsun ki, şanlı ve kahraman askerim Müslümanların ortak inancı ile Hilafetin göz bebeği olmuş Medine'yi son kurşununa, son damla kanına, son askerine kadar muhafaza ve müdafaaya hazır ve görevlidir. Buna askerce, Müslümanca bir azim ve gayret içerisindedir. Bu asker, Medine'nin enkazı altında ve nihayet Ravza-i Mutahhara'nın yeşil türbesi altında kan ve ateşten örülmüş kızıl bir kefene bürünmedikçe, Medine-i Münevvere kalesinin burçlarından ve nihayet Mescid-i saadet minarelerinden ve yeşil kubbesinden Osmanlılığın Al bayrağı alınmayacaktır.
19. Yüzyıl İstanbul Hayatı
Fransız Edebiyatı'nın ünlü yazarlarından Gerard de Nerval, İstanbul'a birçok kez gelmiştir. Bu gezilerinde kaleme aldığı notlarıyla 19. yüzyıl İstanbul hayatı ve Osmanlı insanı hakkında şöyle der: "İstanbul tuhaf bir şehir. Dört millet bir arada yaşıyor ve birbirlerinden nefret etmiyorlar. Türkler, Ermeniler, Yahudiler ve Rumlar aynı topraklarda yaşayan insanlar olarak birbirlerine gösterdikleri tahammül ve müsamahayı bizde çeşitli vilayet veya partilere mensup insanlar arasında göremeyiz. "
Cennetü'l Muallâ'ya iğrenç muamele
Konunun en acı tarafı ise Mekke'nin Türk hakimiyetinden çıkmasıyla meydana geldi. Bu hadise Cennetü'l Muallâ'nın da sonu oldu. Vahhabi zihniyetindeki kişiler 1925'te Cennetü'l Muallâ'daki bütün türbelerin yıktırılmasını ve mezar taşlarının kaldırılmasını emrettiler. Bu yolla adeta Cennetü'l Muallâ'da kimin nerede gömülü olduğunun unutulması ve artık bilinmemesi için elden gelen her şey yapıldı. Tarihin izleri silinmek istendi. Hazreti Muhammed'in (s.a.v) akrabalarıyla sahabelerinin türbeleri kazmalarla dümdüz bir hale getirildi ve Cennetü'l Muallâ herkesin defnedilebileceği sıradan bir halk mezarlığına çevrildi.