Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı ve Modern Türkiye

Halil İnalcık

Osmanlı ve Modern Türkiye Gönderileri

Osmanlı ve Modern Türkiye kitaplarını, Osmanlı ve Modern Türkiye sözleri ve alıntılarını, Osmanlı ve Modern Türkiye yazarlarını, Osmanlı ve Modern Türkiye yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sultanın korumakla yükümlü olduğu değerler, adalete dayanan bir içtimâi nizam ve emniyettir. Bu fikirler, Osmanlı yönetim felsefesinin temelini oluşturmuştur.
Reklam
Tanzimattan bu yana batıcılar ve muhafazakarlar arasındaki kutuplaşma devam etmekte.
Osmanlı'da ulema ve din adamları vergi vermiyorlardı. Yük halka bırakılıyordu. Bu sebeple ulema ve ayan reformlara karşı çıkmıştır.
Mustafa Kemal, sekülarizmin zorunluluğunu şu kanıtlarla açıklamaya çalışmakta­dır: 1. Müslüman'ız. Müslümanlığı reddetmiyoruz. 2. Fakat tarih gösteriyor ki , din siyaset vasıtası yapılarak menfaat ve ihtiraslara alet edilmiştir. 3. İnanç ve vicdanımıza ait kutsal duygularımız, böyle ihtiraslara alet edilmemelidir. Onu bu durumdan kurtarmak vazifemizdir. 4. (Dünya ve din işlerini ayırmak) Müslümanların bu dünyada ve öbür dünyada mutluluğu için zorunludur. İslam dininin gerçek büyüklüğü bununla meydana çıkacaktır.
''Mustafa Kemal'in düşlediği devlet, bir yandan sultan-halifenin şahsi egemenliğinden, öbür yandan Avrupa'nın emperyalist sömürüsünden ve egemenliğinden kurtulmuş, Avrupa devletleriyle eşit, haysiyetli, modern bir devlet ideolojisi idi.''
Reklam
Türkiye'de esas sorun Osmanlı'nın patrimonyal(babadan ogula) adetlerini bir tarafa atıp, rasyonel modern devleti yapısını getirmektir.
Sayfa 235Kitabı okudu
Sakarya ve Lozan, Asya'da Batı emperyalizmine karşı Uyanış ve mücadelenin hareket noktasıdır.Mustafa Kemal'in önderliği altında Anadolu'da milli ve seküler Bir cumhuriyetin ortaya çıkması,bütün İslam dünyasının temellerinden sarsan gelişmelerin başlangıcıdır.itilaf devletlerine yenik düşen milletler arasında,galiplerin dikte ettiği ağır Barış koşullarını reddeden ve eşit koşullarda onları yeni bir barışı imzalamaya zorlayan ilk millet türklerdir.
Sayfa 178Kitabı okudu
Ahi ve derviş zaviyeleri Osmanlı Devleti'nin fetih ve yayılış döneminde, rumeli'de yerleşmede hayatı bir rol üstlenmiş ve bu nedenle padişahlar vakıflar yaparak onların kuruluşunu kuvvetle desteklemişlerdir.
Senedi ittifak magna Carta gibi hükümdarın mutlak otoritesi üzerinde mahalli kodamanlar tarafından getirilen bir sınırlamadır.liberal demokratik gelişmeler için bir hazırlık hususiyeti yoktu.bu senet Sultan'ın iktidar gücünün azalışını ve taşra derebeylerinin ortaya çıkışına açıkça gösterir.
Reklam
Osmanlı'da yaygın olan bir inanışa göre;hükümdarın askersiz gücü olamayacağını,para olmadığı takdirde askerin beslenemeyeceğini,halkı müreffeh değilse paranın olamayacağını ve halkın refahının da ancak adalette sağlanacağını vurgulamaktaydı.
Osmanlı imparatorluk rejimi din ve ırk ayrımı göz etmeyen bütün tebai Osmanlı devleti şemsiyesi altında birleştiren siyasi bir düzendir.Osmanlı imparatorluğu balkanlarda Doğu Roma imparatorluğu'nun merkeziyetçi imparatorluk rejimini yeniden canlandırmış sayılabilir. Osmanlı sultanlarının bürokrasisi de daima reaya fukarasını,Kudret ekabir'e karşı korumuşlardır. Toprak ve reaya sultanınıdır prensibini ilan ederek toprağı ve köylü emeğini devlet kontrolü altına geçirmiş,feodal beyleri bertaraf etmiş ve tımar rejim altına sokmuşlardır.
Osmanlılar İslam gayrimüslimler için tanıdığı Zimni hukukun en geniş anlamı ile uyguluyorlar yani onları cizye ödenmesi dışında Müslüman tebaadan ayrı tutmuyor, canlarını mallarını korumaya Allah'ın bir emri ve devletin başlıca ödevi biliyorlardı. Osmanlı hoşgörüsü devletin Müslim ve gayrimüslim bütün tebaaayı korumayi kendine vazife bilmesi Osmanlı egemenliğinin hızla yayılmasıni sağlayan faktörlerin başında gelir.
Osmanlıların imparatorluk kurarken karşılarında iki büyük gücü güneyde venedik kuzeyde macaristan'ı bulmaları rastlantı değildir ve Balkan jeopolitiğinin değişmez sonucudur.Venedik ve Macaristan daima birlikte hareket etmişler Avrupa'yı papa yolu ile bu mücadelede Haçlı ideolojisiyle yanlarına almaya çalışmışlardır.
Moğol hanı Nogay ölünce putperest Moğol hanları zamanında Türklerin bir kısmı Anadolu'ya geri dönmek için göç etmişler,1301 yılında kalanlar ise yerli kumanlar arasında Hristiyanlık kabul etmişlerdir. bunlar keykavusun halkı anlamına gelen gagavuz adayla günümüze kadar gelmişlerdir ve bugün kendi siyasi varlıklarını tanıtmaya çalışmaktadırlar.
364 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.