Memduh Şevket Esendal, yaşadığı yıllarda üstünde durulmamış, gerçek değeri on yıllar sonra anlaşılabilmiş, hâlâ da tam anlamıyla değerlendirilememiş bir yazar.
İkide bir yinelemekte yarar var: kendi geçmişini bütüncül bir kavrayışla alamayan bir yazın kültürü, bugününü, nereden nereye geldiğini açıklamakta da güçlük çekecektir.
Belki türler arasında gitgide yayılan bir benzeşmeden söz edilebilir, daha da çok öykünün şiire , şiirin bazen öyküye, romanın öyküye yaklaştığından...
Önceleri Adam şimdilerde Notos dergilerini çıkaran önemli bir eleştirmen yazar Gümüş. 90'lı yıllar Türk edebiyatı öykücülüğü üzerine derlenen yazıları bu kitap. Özellikle beşbin kelimeden az dediği Kısa Öykü türü üstüne.
Kısa öykü yazmanın zorluğu, yalancı hayatları kapsayan günümüz romanları karşısında üstünlüğü ve özellikle edebiyatımıza
ama romanın yalancı dünyaların edebiyatı oluşundan pek çoklarının hoşnut kaldığı şu dünyada, yalnızca özgürlükten ve özgürleşmiş bireylerden beslenen tür oluşu, öykünün şimdilerde edebiyatımızın önüne koşulmasının başlıca nedeni.