Güzel bir söz vardır: hiçbir şey. Hiçbir şey düşünme. Başbakan’ı düşünme, Katolikleri de düşünme. Küvette ağlayan, terliklerine kahve damlayan o palyaçoyu düşün.
Kitap betimleme konusunda oldukça güçlü ve yoğun. Bu da onu akıcı yapan temel olgu. Zengin bir ailenin fakir oğlu Hans’ın başına gelen talihsizliklerin anlatıldığı bir kitap. Kürk Mantolu Madonna isimli kitapla benzer olduğunu düşünüyorum. Ana karakterler yalnız, mutsuz ve sorumluluk almayı beceremeyen erkekler. Bu kitapta annesinin davranışları yüzünden mutsuz bir çocukluk geçiren Hans’ın büyüyünce sorunlu bir yaşam seçtiği ve ailesinin desteklemediği şeyleri yapma eğiliminde olduğu anlatılmıştır. İlk bakıldığında dinin eleştirildiği, yaşanılan her şeyin dini benimsememesinden dolayı olduğu gibi bir durum anlaşılıyor ancak tüm sebep Hans’ın aykırılık peşinde koşmasından kaynaklıdır. Kitap okumaya değer. Olağan dışı bir durum söz konusu değil. Sonrasında neler olacağını tahmin etmek zor olmuyordu.
Spoiler:
Sadece Maria’nın geri döneceğinden çok emindim. Nasıl geri dönmedi anlamadım. Ama dönmemesine üzüldüğümü söyleyemem.
PalyaçoHeinrich Böll · Can Yayınları · 20141,505 okunma
“Siyah, koyu kahverengi ve maviden de başka bir çıkar yol daha vardı öyleyse. Buna kırmızı demek fazla güzel ve fazla iyimserlik olurdu. Bu, içinde tan kızıllığının yumuşak bir parlaklığı olan griydi. Hüzünlü bir konu için hüzünlü bir renkti.”