“Siyah, koyu kahverengi ve maviden de başka bir çıkar yol daha vardı öyleyse. Buna kırmızı demek fazla güzel ve fazla iyimserlik olurdu. Bu, içinde tan kızıllığının yumuşak bir parlaklığı olan griydi. Hüzünlü bir konu için hüzünlü bir renkti.”
“İnsanların bir palyaçoya acımasından daha kötü bir şey olamaz. Bu neye benzer biliyor musunuz, tekerlekli iskemleye binmiş bir garsonun masalara bira götürmesine...”
“Bir hayvan gibi uyurum. Pek düş de görmem. Çoğu zaman uykum kısa sürse de, bana çok uzunmuş gibi gelir. Sanki kafamı, arkasında karanlık sonsuzluğun olduğu bir duvara sokmuşumdur. Orada her şey unutulmuştur, her şey dinlenmektedir.”