Pamuk Tarlalarının Issızlığında
Bernard-Marie KoltesPamuk Tarlalarının Issızlığında Sözleri ve Alıntıları
Pamuk Tarlalarının Issızlığında sözleri ve alıntılarını, Pamuk Tarlalarının Issızlığında kitap alıntılarını, Pamuk Tarlalarının Issızlığında en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zira ben hayır demesini bilirim ve hayır demesini severim, inanın şaşırırsınız birbirinden farklı kaç çeşit hayırı cebimde taşıdığımı duysanız.
Sayfa 23 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Zira kibre yönelik cılız bir zaafım olsa da tevazudan ne kendimde, ne de başkalarında hoşlanırım.
Sayfa 15 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Ben buraya şefkat bulmaya gelmedim; şefkat paramparça eder insanı, parçalara ayırır sedyedeki bir kadavra gibi, eline geçeni savurur etrafa.
Sayfa 33 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Yanlış çiçeğe konmuş bir arı, elektrikli telin öte tarafındaki çimlere heves eden bir ineğin burnudur insan.
Sayfa 22 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Çünkü görüyorum arzunuzun belirmekte olduğunu, dudaklarınızın kenarından sızan ve geri yuttuğunuz bir tükürük gibi, onu tükürmenizi ya da çenenizden akmasını bekleyeceğim size mendil uzatmadan evvel. Zira biliyorum ki mendili uzatmakta acele edecek olursam beni reddedeceksiniz ve bu acıya katlanmak istemiyorum.
Sayfa 25 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Dokunmaya çalışın bana, başaramazsınız; yaralamaya çalışın beni, kan akacaksa şayet, emin olun, iki tarafın da kanı akar ve kaçınılmaz olarak o kanda birleşiriz, ateşin başında, vahşi hayvanların ortasında kanlarını değiş tokuş eden Kızılderililer gibi.
Sayfa 47 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Aysız gece, gecenin içinde dolaşmaya çıkmış olana gündüz gibi görünür.
Sayfa 14 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Sanık mıyım yoksa suç ortağı mı bilmiyorum, neyin acısını çektiğimi bilmiyorum, bende nasıl bir yara açtığınızı ve kanımın nereden aktığını bilmemenin acısını yaşıyorum.
Sayfa 28 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Çünkü dizgini bırakmaya, parmaklarımın baskısını azıcık gevşetmeye, kollarımın kuvvetini birazcık azaltmaya kalkarsam kaybolurum kendi sözlerimde, yere çalarlar beni, çölün kokusunu bir kez aldı mı kimsenin önünde duramadığı bir Arap atının şiddetiyle ufka doğru atılırlar.
Sayfa 19 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Bakış dolaşır, sonra bir yere konar ve tarafsız, serbest bir bölge olduğunu zanneder konduğu yerin, çiçek tarlasındaki bir arı, çitlerle çevrili bir çayır parçasında dolaşan bir ineğin burnu gibi.Ama nasıl baş edebilir ki insan bakışıyla? gökyüzüne bakar özler, yere bakar hüzünlenir, bir şeyi özlemek, ona sahip olmadığımızı hatırlamak, ikisine de tahammül etmek aynı ölçüde zordur.