Yazmak, bir eşikten sonra, yazı beyi için bir oluş biçimi halini alır. Kurtulmak, sıyrılmak, tutmak, erişmek olmasa da uzanmak, içinden ve altından, merkezinden ve yanından geçmek, bakmak ve gördüğünü oturtmak, seçmek ve almak, yadsımak ve itmek, ayrıştırmak, sıralamak, parçalamak ve bütünlemek, eksiltmek, arttırmaktır.
Şüphesiz Baudelaire gibi yazmaktan, hattâ bakmaktan sözetmiyorum burada: Ne Paris aynı Paris'tir, ne günümüz avâresi yüzelli yıl önceki ata- sının perspektifine sığabilir. El almaysa, el almadır ama. Sokağa çıkmak, sokaktan sayfaya dönmek, sokağı sayfaya, sayfaları şehre döndürmek, dönüştürmek-yazı içre yazı geleneği, ustam ölmüş çoktan, ben neden sonra gedik çıkarım; bis.