Paris Mimarı kitaplarını, Paris Mimarı sözleri ve alıntılarını, Paris Mimarı yazarlarını, Paris Mimarı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitabın yorumlarına baktıgımda istedigim gibi bir incelemenin olmadıgını gördüm ve kendimce bir acıklama yapmaya karar verdim. Tesadüftür ki bir önceki kitabım auschwitz kütüphaneciydi ve nazi dönemini toplama kampındaki bir yahudinin agzından dinlemiştim. bu kitap yahudi olmayan ama onların yaşadıkları zulme şahit olmuş, ülkesi savaşı kaybeden, kendisine fiziksel zarar gelmese de ruhsal anlamda değişim yaşayan fransiz bir mimarın üzerinden kurgulamış. Aslında başkahraman lucien savaş döneminde elbette ki mimari anlamda çok bir iş yapamıyor, kitaptaki paris mimari ibaresi, onun yahudileri gizli tasarımlarla saklama calısmalarını anlatıyor ve bu bir spoiler degil çünkü ilk birkac sayfada bahsediliyor. Kitabın dili yalın, kurgusu güçlü, yaşanan savaşı ve kaybeden tarafta olmanın sıkışmışlığını hissettiriyor. Lucien’in hayatındaki insanların yahut bakış açısının degişimi net bir sekilde bana gercek hayatın da sürekli devinim içerisinde olduğunu hatırlattı ve okurken çok keyif aldım. Sonraki kitabım da yine aynı dönemi anlatan, bu kez nazilerden kaçmayı basarmıs bir ailenin afrikadaki yeni hayatını anlatan bir kitap olacak. Şanslıyım ki 3 bakış açısını birden görebilecegim. Umarım iyi cıkar, herkese keyifli okumalar
Paris MimarıCharles Belfoure · Yabancı Yayınevi · 2015128 okunma
Kitabı kütüphane raflarınin arasında gezinirken tesadüfen buldum. İyi ki aldım ve okudum.
Cesaret fedakarlık özveri hepsi bu kitapta toplanmış. Nazi döneminde Fransa'daki bir mimarın yaşadıklarını anlatıyor. Daha fazlasını yazmak kitabı anlatmak olacak. Okumalısınız diyebiliyorum sadece.
Paris MimarıCharles Belfoure · Yabancı Yayınevi · 2015128 okunma
Hitler'in eserlerinden birkaç örnek görmüştü, doğruyu söylemek gerekirse doğuştan gelen bir yeteneği vardı. Lucien, Hitler sanat okuluna alınmış olsaydı dünyanın nasıl bir hale gelebileceğini düşündü durdu.
Gözde
Kütüphane rafları arasında dolaşırken adından dolayı dikkatimi çekti ve hemen arkasını okudum, konusu da çok ilginçti.
Olay, II.Dünya Savaşı sırasında Paris'i işgal eden Nazi Almanyasının, Fransa'da tek bir Yahudi bile bırakmadan acımasızca onları katlettiği, zulüm yıllarında geçiyor.
Parisli Mimar Lucien Bernard'a ucunda ölüm riski bulunan bir iş teklifi gelir: Alman subayının bile bulamayacağı bir gizlenme yeri tasarlamak, hem de bir yahudinin saklanması için. Savaş yıllarında iş bulma sıkıntısı çeken ve paraya ihtiyacı olan mimarımız işi kabul eder ve Nazi askerine, mimarlık yeteneği ve zekasıyla meydan okumayı, içten içe kafaya takar.
Kitapta Almanların Yahudilere uyguladığı zalimliğin Fransa'daki etkileri, Fransız halkının Yahudilere tutumu, savaşın insanlar üzerindeki etkileri, çaresizlikler, ölümün bir nefes ötede olmasının nasıl bir duygu olduğu, toplumda vicdanı ile hareket edenleri, paranın yine birçok şeyin yolunu açtığı; merak ve gerilim duygularıyla sanki kahramanların yanındaymışız hissi verilerek anlatılmış.
Savaşın acımasızlığında bile toplumda vicdanı ile hareket edenler oldukça, insan kalabilmenin mesajı çok güzel verilmiş.
Yazar Charles Belfoure, aynı zamanda bir mimar. Anlatılan dönemin mimarisi, mimari anlayışı, kitapta tasarlanan mekanların tasvirleri, mimari mekan analizleri, detayları; tüm okuyucuları sıkmayan ve bu saklanma yerlerini gözlerinde canlandırabilen, bir anlatım kullanmış.
Dönem hakkında bilgi edindiğim, sürükleyici, özellikle sonlara doğru gerilim türüne dönüşen bu ilginç konulu kitabı, herkese tavsiye ederim.