Pasajlar - Sayı 1 Sözleri ve Alıntıları
Pasajlar - Sayı 1 sözleri ve alıntılarını, Pasajlar - Sayı 1 kitap alıntılarını, Pasajlar - Sayı 1 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Hukuk nedir? Sorusu alelade bir soru değildir. Sorulduğu yer ve zamana göre kişinin hayatını köklü şekilde etkilemeye adaydır. Hatta soru, inananları açısından ölümden sonraki hayatı da belirlemeye adaydır. "
Sayfa 67 - Doğu Batı Yayınları (Ertuğrul Uzun
" Balın, şarabın, karacaotunun, dağlama demirinin ve iğnenin etkilerini bilmek kolaydır. Ancak nasıl, kim için ve ne zaman bu çarelerin kullanılması gerektiğini bilme işinin zorluğu, bir doktor olmanın zorluğundan aşağı kalmaz. Bunun karşılığında biz de şunu söyleyebiliriz: Kanunların açık, genel ileri etkili olması ve insanlara bildirilmesi gerektiğini söylemek kolaydır. Ancak bu şeylerin hangi yollarla, koşullarda ve nasıl bir dengede gerçekleştirilmesi gerektiğini bilme işinin zorluğu bir hukukçu olmanın zorluğundan aşağı kalmaz. “
Sayfa 86 - Doğu Batı Yayınları (Fuller'in 'Kanun yapmanın zımni ilkeleri' üzerine Aristoteles'ten aldığı alıntı içinde bir alıntı..)
" Doğal hukuk daima olması gereken hukuktur. "
Sayfa 28 - Doğu Batı Yayınları (Ahmet Ulvi Türkbağ ile Söyleşi'den)
" Hukuk ile ahlak arasında zorunlu bir bağ olmadığını kabul etmek gayri ahlaki, insan haklarına aykırı, baskıcı ve ayrımcı bir düzene hukuk niteliği atfetmekle onu meşrulaştırır. "
Sayfa 66 - Doğu Batı Yayınları (Ertuğrul Uzun'un söyleşisinden)
" Herkesin diğerlerini yok sayan bir hukuku vardır . Ama o zamanda dışarıdan bakıldığında hukuk diye adlandırılabilecek bir şey yoktur. "
Sayfa 62 - Doğu Batı Yayınları (Cemal Bâli Akal ile Söyleşi'den)
" Hukukun genel olarak insanlara çağrıştırdığı değerler vardır, bunların başında adalet ve hakkaniyet gelir. "
Sayfa 48 - Doğu Batı Yayınları (Mustafa Erdoğan'ın söyleşisinden)
Yersiz ve yurtsuz olanın, sığınacağı tek liman...
" Sözün anlamını yitirmeye başladığı, hakikat denilen olgunun; düşüp kırılan bir aynanın binlerce parçasının etrafa saçılması gibi darmadağın olduğu bir çağda, dönüp dolaşıp yine ve yeniden söze sığınmanın, daima tutunulan bu dala her zamankinden daha da sıkı sarılmanın arkasındaki temel güdü, sözün; sığınılacak tek liman, inzivaya çekilecek yegane mağara olduğu gerçeğidir. Denilebilir ki; yersiz ve yurtsuz olanın, belki de mekan belleyeceği tek yer sözün bizzat kendisidir. "
Sayfa 9 - Doğu Batı Yayınları
Başlarken..
" Önden gidiyorsun öyle mi? – Çoban olduğun için mi? Yoksa istisna olduğun için mi? Bir üçüncü seçenek de kaçıp kurtulan olmaktır… Birinci vicdan sorusu.
Sahici misin? Yoksa yalnızca bir oyuncu mu? Bir temsilci mi? Yoksa temsil edilenin kendisi mi? – Yoksa nihayetinde taklit edilen bir oyuncu musun sadece? İkinci vicdan sorusu.
Seyreden biri misin? Yoksa omuz veren mi? – Yoksa, başını çevirip yoluna giden mi? Üçüncü vicdan sorusu.
Birlikte yürümek mi istersin? Önden yürümek mi? Yoksa kendi başına yürümek mi? Kişi bilmeli istediği şeyin ne olduğunu ve onu istiyor olduğunu. Dördüncü vicdan sorusu. "
Friedrich Nietzsche
Doğu Batı Yayınları