Pornografi ve Müstehcenlik
D. H. LawrencePornografi ve Müstehcenlik Gönderileri
Pornografi ve Müstehcenlik kitaplarını, Pornografi ve Müstehcenlik sözleri ve alıntılarını, Pornografi ve Müstehcenlik yazarlarını, Pornografi ve Müstehcenlik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Herhangi bir duyguyu öldürmenin yolu , onda ısrarcı olmaktır.
Kimse Beni Sevmiyor s51
Yasayin ve yasatin,sevin ve sevilin,cicek acın ve solun;doganin amacsiz ve kivrimli akisini takip edin.
Kadınlar Değişir mi? s35
Guzellik bir tecrubedir,baska bir sey degil.Guzellik,kesin bir kalıp veya belirli özellikler butunu degildir.O hissedilen bir seydir.Karsilikli hissedilen bir sicaklik ve zarafet duygusudur.
Cinsel Cazibe s25
Hayat,duygularimiza yön verir.Zamanla daha yumusak ya da daha sert hale gelebiliriz.Degisiriz.Yirmili yaslarda duygularimizi inciten seyler,belki ellili yaslarda hic incitmeyecek.
Horoz Gibi Kendinden Emin Kadinlar s11
Hayat bir anlam arama meselesi değildir bir akış meselesidir
Cinsel cazibenin bir parça hayat alevine verilen ahlaksız bir isim olması ne kadar kötü. Çalışma ha- yatındaki hiçbir erkek, küçük damarlarında bir kadın tarafından körüklenmiş minicik bir ateşin varlığını taşıyan bir adam kadar iyi ve başarılı olamaz. Hiçbir kadın âşık olmadıkça ev işlerini gerçek bir neşeyle ya- pamaz. Tabii ki bir kadın, hemen hemen hiç farkında olmadan elli yıl boyunca aşkını sessizce yaşamaya de- vam edebilir. Eğer toplumumuz, bize cinsel cazibemi- zi nasıl doğru şekilde ve ustaca ifade edebileceğimizi, cinselliğin ateşini nasıl canlı tutacağımızı, o ateşin güç ve ihtişamla parlayıp alevlenmesini nasıl sağlayaca- ğımızı öğretmiş olsaydı, hepimiz tüm hayatımızı her alanda ve her yönüyle capcanlı, zevkle dolu bir aşk içinde yaşayabilirdik. Oysa şu an hayatlarımızda ne çok ölü külü var!
Günümüzde cinsellik ve güzellik, tıpkı ateşle alev gibi bir bütündür. Eğer cinsellikten nefret ederseniz, güzellikten de nefret edersiniz. Eğer canlı güzelliği se- viyorsanız cinselliğe de saygınız var demektir. Tabii, yaşlı, cansız bir güzelliği seviyor ve cinsellikten nefret ediyor da olabilirsiniz. Fakat canlı güzelliği sevmek için cinselliğe saygınızın olması gerekir.
Cinsellik ve güzellik birbirinden ayrılamaz, hayat ve bilinç gibi. Sezgi, cinsellik ve güzellikle birlikte var olan, onlardan doğan zekâdır. Medeniyetimizin için- de bulunduğu en büyük tehlike, cinselliğe duyulan hastalıklı nefrettir
Bilime göre, cinsellik bir içgüdüdür: Peki, içgüdü nedir? Görünüşe bakılırsa içgüdü, insanda artık kökleşmiş olan, çok çok eski bir alışkanlık. Fakat ne kadar eski olursa olsun, bir alışkanlığın başladığı bir yer olmalı. Cinselliğin bir başlangıcı yok. Hayat ne zaman başladıysa o da o zaman başladı. O zaman cinsellik, edinilmiş bir "alışkanlık" değildir. Bunun yanı sıra, cinselliğin açlık gibi bir dürtü olduğundan bahsedenler de var. Dürtü mü? Fakat ne dürtüsü? Üreme dürtüsü mü? Bu çok gülünç. Tavus kuşunun o güzel tüylerini, dişisini etkilemek ve üreme dürtüsünü tatmin etmek için kaldırdığını söylüyorlar. Fakat dişi tavus kuşu da güzel tüylerini erkeğini etkilemek ve kendi üreme dürtüsünü tatmin etmek için kaldırıyor olamaz mı
Erkeğin kadınla olan ilişkisi, iki nehrin bazen birbirine karışarak, sonra tekrar ayrılarak yan yana aktıkları sonsuz bir yolculuk gibidir. İlişki, hayat boyu süren bir alışveriş ve yolculuktur. Seks de öyledir. Zaman zaman seks arzusu tamamen yok olur. Ama ilişkinin güçlü akışı hiç yok olmadan devam eder ve bu yaşayan seksin akışıdır. Bu, erkek ve kadın arasındaki ilişkidir. Tek ve en güçlü tezahürü seks arzusu olan bu ilişki hayat boyu sürer.
Sayfa 73Kitabı okudu
Yere göğe sığdırılamayan medeniyetimizde gördüğüm tek şey, erkeklerin ve kadınların birbirlerini duygusal olarak ezdiği ve fiziksel olarak paramparça ettiği. Tek istediğim, biraz durup düşünmeleri.
Sayfa 72Kitabı okudu
Seks, değişen bir şeydir. Bazen canlı, bazen hareketsizdir; şimdi coşkuluysa sonra tamamen yok olabilir.
Sayfa 72Kitabı okudu
Diğer insanlarla bağlarımız olmasa, bizler tamamen bireyselleşiriz ve hepimiz hemen hemen hiçbir şey haline geliriz. Hareket ettiğimizi, yaşadığımızı ancak diğer insanlarla, canlılarla ve olgularla aramızda olan canlı dokunuşlar sayesinde anlarız.
Sayfa 66Kitabı okudu