Post-İslamcılık Siyasi İslam’ın Değişen Yüzü
Asef BayatSözler ve Alıntılar
Fakat post-İslamcılık bu açıdan anti-İslamcı veya laik değildir. Daha çok dindarlığı ve hakları, inançları ve özgürlüğü, İslam'ı ve serbestliği birleştirmeye çalışan bir gayreti temsil etmektedir. İslamcılığın temelinde yatan prensipleri, sorumluluklar yerine haklara, tekil otoriter görüş yerine çoğulculuğa, sabit kutsal metinler yerine tarihselliğe, geçmiş yerine geleceğe vurgu yaparak tamamen değiştirmeyi hedeflemektedir. İslam'ı bireysel tercihler ve özgürlüklerle (değişen ölçeklerde), demokrasi ve modernite ile birleştirerek bazılarının "alternatif modernite" olarak adlandırdığı kavrama ulaşmak istemektedir. Post-İslamcılık; dünyevi ihtiyaçları, katı ve değişmez kurallardan özgürleşmeyi, dini doğruların tekelini kırmayı kabul ederek ifade edilir. İslamcılığın din ve sorumluluğun birleşimi olarak tanımlandığını, post-İslamcılığın ise dindarlık ve haklara vurgu yaptığını belirterek çalışmamı sonuçlandırmıştım.
Sayfa 28Kitabı okudu
İran'da din siyasetle özdeşleştirilince...
Modern tarihte ilk defa ana akım Şii ulemalar, bağımsızlıklarını ve geleneksel güçlerini yitirmekte ve bu gelişme ironik bir biçimde bir İslam devletinde yaşanmaktaydı. Ulemanın giderek artan bir biçimde güçlü din adamlarının yönetimindeki devlete bağımlı hale gelmesi birçok genç din adamının gelecekten ve ulemanın kurumsallığından endişe etmesine sebep oldu. Birçoğu bu endişelerini kamuoyu ile paylaştı. Genç bir din adamı "eğer dini siyaset ile ilişkilendirirsek, günlük yaşama ilişkin tüm kaygılar din ile tanımlanmaya başlar ve dini kutsal alanından günlük siyasi oyunların alanına indirerek yozlaştırır" demiştir. Post-İslamcılık bir bakıma bir inanç olarak İslam'ı kurtarmak için, bir siyaset biçimi olan İslamcılığı yıkmayı amaçlamıştır.
Sayfa 88Kitabı okudu