Pinker düşünce dünyasındaki üç yanlış yapıya olan inancı
kırmak için yola çıkar: Boş Levha (zihnin esasen çevremiz tarafından şekillendirildiği inancı), Soylu Vahşi (insanların doğuştan iyi oldukları ama toplum tarafından bozuldukları inancı) ve Makinedeki Hayalet (bilincin arkasında biyolojik-olmayan bir varlık olduğu inancı). Bu romantik mitleri savunan sanatçılar ve hümanistler elbette Pinker'ın savunduğu akılcı evrimci psikologların ve sinirbilimcilerin baş düşmanlarıdır.
Fakat Proust’un da ısrarla üzerinde durduğu üzere, anılar yalnızca bugüne kalmazlar, aynı zamanda sürekli değişirler. CPEB Proust’un hipotezini destekler. Geçmişimizi her hatırladığımızda anılarımızın dalları yeniden biçimlendirilir hale gelir. Anılarımıza işaret eden prionlar neredeyse ölümsüzken, onların dendrit ayrıntıları hatırlama ve unutma kutupları arasında gidip gelerek her zaman değişikliğe uğramaktadır. Geçmiş aynı anda hem ebedidir hem de geçici.