H.E.Bates'in Yazınsal Bir Tür Olarak Kısa Öykü adlı kitabını okurken, yazar D.H.Lawrence'ın kısa öykünün gelişimine katkısının büyük olduğunu, romanlarından ziyade öykülerinin bu bağlamda daha önemli olduğunu vurgulamıştı. Araştırırken D.H.Lawrence'ın ilk öykü koleksiyonu olan Prusyalı Subay'ın dilimize çevrilmiş olduğunu gördüm, hemen kitabı edindim ve büyük bir zevkle okudum.
D.H.Lawrence'ın on iki öyküden oluşan öyküleri sade dili, yalın anlatımı ve ilk öyküleri olması hasebiyle gelişmiş kurgusuyla ilgimi çekti. Lawrence'ın doğup büyüdüğü maden kasabası gibi bu öyküler de maden kasabasında geçiyor. Aşk, ihtiras, ölüm ve ayrılık temaları güçlü biçimde işleniyor. Kitaba adını veren Prusyalı Subay öyküsü biri üst biri alt iki asker arasındaki ilgi ve nefrete varan ilişkiyi çok çarpıcı biçimde anlatmış. Son öykü Krizantemlerin Kokusu, hiçbir zaman anlaşamadığı madenci kocasının maden kazası sonucu ölüp, cesedinin eve getirilmesiyle kafasından geçen duygular olağanüstü çarpıcı biçimde verilmiş. Papazın Kızları, Beyaz Çorap ve diğerleri...
D.H.Lawrence öykünün büyük ustalarından. Diğer öykülerini de sırasıyla okuyacağım, tavsiye ederim