"Quechua"; Ekvator, Peru ve Bolivya'da yaşayan kalabalık nüfuslu yerlilerin genel adıydı ve kökleri çeşitli kültürlere yayılmasına rağmen hepsi İnka'ların kurallarına dayalı yaşıyordu. Ortak dil olarak da, Quechua dillerinden birini kullanıyorlardı.
Psikoyolculuk yapan toplumlar bütünün uyumuna şiddetle önem verirler. Materyalist bir gelişme onlar için önemli bir hedef değildir. Gerçekte psikoyolculuğun anahtarı pozitif bakış ve etraftakilerle aynı manevî uyumu sağlayan bir zihin hâlidir.
Teknolojiye yönlendirilmiş kültürlerde insanlar kendilerini tabiatın hâkimi olarak görürken, psikoyolculuk yapılan toplumlarda kişilerin kendilerini tabiatın koruyucusu olarak gördüklerini öğrendik. Tabiat, hayatın olumlu taraflarını onaylar. O her şeyin kaynağıdır. Tüm yaşam tabiattan başlar ve yine tabiatta biter. Einstein madde ve enerji arasındaki alışverişler esnasında tabiatın içindeki süreklilikleri ispat etmiştir. Madde ve enerji yok olmaz. Biri şeklini değiştirip, diğeri gibi olur ve tekrar orijinal durumuna döner. Bu sık sık olabilir ve sonsuz bir işlem gibi görünür. Ne kadar çok tekrarlanırsa tekrarlansın, genel süreklilik sekteye uğramaz.