Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Pupa Yelken

Sadun Boro

En Beğenilen Pupa Yelken Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Pupa Yelken sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Pupa Yelken kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her çeşit Akdeniz meyvesi bol, muz senede dört kere mahsul veriyor. Avrupa'nın muz ihtiyacının büyük bir kısmını, bu adalardan frigoritik gemilerle ihraç edilen muz karşılar.
Sayfa 38 - Kanarya Adaları
Durgun denizler,yetenekli denizci yetistirmez.
Reklam
Kısmet iki yanında beyaz köpük pos bıyığı, armasında rüzgarın yanık türküsü, gene güneşin ardından konuşmaya başladı
Martinique'in eski merkezi ve Karayip Adaları'nın en şirin şehri diye anılan St.Pierre, Mont Pelee'nin dibinde güzel bir sahil şehri imiş.1902 yılının bir Mayıs sabahı, müthiş bir gürültü ile indifa eden Mont Pelee'den fışkıran gaz ve sıcak buhar, birkaç saniye içinde, 30 bin kişilik şehrin bütün sakinlerini öldürüp bir harabeye çevirmiş. Sadece hapishanedeki bir hücre mahkumu sağ kurtulmuş bu felaketten.
Sayfa 66
Güney ve Kuzey Amerika kıtaları arasında, yüzlerce irili ufaklı Karayip Adası, bir yay şeklinde uzanır. Bunlara ayrıca "Batı Hint", "Antiller", "Rüzgaraltı", "Rüzgarüstü" adaları da denir. Bu adaları Christoph Colomb, 1492 ila 1504 yılları arasında yaptığı dört seyahatte keşfetmiştir.
Sayfa 62
Bir akşam 30 kişi kadar toplanmıştık. Saydım tam on milletten adam var... Ama kaldığımız müddetçe, aralarında ne politika, ne aşırı milliyetçilik veya din mevzusunda en basit bir münakaşaya dahi şahit olmasık. Bu kadar değişik insanın müşterek bir gayesi var: Özgürlük...
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
Hayfa'daki Carmel Yat Kulübü gelişimizi bekliyormuş. Denize meraklı azaları, ayrıca Massawa'dan tanıdığımız Kaptan Wolf, bizi alıp arabalarıyla bütün kuzey İsrail'i, Galile bölgesini, Golon Yaylası'nı gezdirdiler. Hayfa-Tel Aviv yolu üzerinde bulunan yeni dikilmiş ormanın ismi, yanından geçerken hemen gözümüze çarptı: ATATÜRK ORMANI.
Gene işe gelmedin diye suratını asan müdür yok
Yine bu sular asırlar önce, Christof Colomb'un Santa Maria'sını kucaklayıp, sırtında taşımış. Yine bu sular, asırlar boyunca iki kıtayı birbirine bağlayan yüksek direkli koca yelken gemilerine yârenlik etmiş... Yine bu herdem taze sevgili, bugün Kısmeti göğsüne basmış, onun iki garip yolcusuna hayatlarının en güzel günlerini yaşatıyor... Unutulur mu o her türlü cemiyet işkencelerinden uzak, âsude günler... Ne kravat, ne ceket, ne ayağında pabuç, ne traş olma derdi... Gene işe gelmedin diye suratını asan müdür yok... Ne yetişecek sıkıntılı bir randevu, ne dört duvar arasında çalışmak. Hey Allahım ne güzel günlerdir o, yalnız senin varlığın ve yarattığın tabiatla başbaşa geçen anlar...
Zaten, ufak bir yelkenli tekne ile yapılan Dünya seyahati, bütün tedbir ve bilgiye rağmen, bir kader, kısmet işidir... Öyle tehlikeli yerlerden geçiliyor ki, daima terazinin iki kefesinde, '' Selamet'' ve ''Felaket'' aynı ağırlıktadır. Allah'ın koruyucu ellerinin gölgesi bir an Selamet kefesi üzerinden çekilse, bu tatlı hayat da o anda son bulur...
Bugün hava kapalı, öğleyin yağmur başladı. Aksi istikametten gelen büyük bir İngiliz asker nakliye gemisi rotasını değiştirip üstümüze yöneldi. Yanımızda durunca, kaptan megafonla, bir şeye ihtiyacım olup olmadığını sordu. Ben de '' Deniz Kızı'' dedim. Ah nerede O der gibi ellerini havaya kaldırdı. Birbirimizi bayrakla selamladık,koca pervanesi tekrar suları karıştırdı.
Sayfa 266Kitabı okudu
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.