Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rafael Gönderileri

Rafael kitaplarını, Rafael sözleri ve alıntılarını, Rafael yazarlarını, Rafael yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
— Raphael, niçin yazmıyorsun? diyordum. — Boş ver yahu! diyordu. Sanki rüzgâr başlarımızın üstündeki bu sesli yapraklarda söylediği şarkıları yazıyor mu? Yazılan hiçbir şey güzel değildir; insanın kalbinde bulunan en kutsal şey oradan asla çıkamaz.
Zavallı insan kalbi! Bir kere sevmiş olduğu her şey ona lüzumludur ve bir imparatorluğun kayboluşu ile bir hayvanın kayboluşuna aynı damlalardan göz­ yaşları akıtır.
Sayfa 158
Reklam
Zira ölüm, ölüm değildir; unutuştur ölüm! Son
Sayfa 229 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
.. sev­diğinin bir saçını, bir kirpiğini, bir titreyişini, bir kızarışını, bir solgunluğunu, bir iççekişini bile el­den kaçırmak istemiyen aşkın ta kendisisin. .
Sayfa 184 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Daima çiçek, daima koku, daima sarhoşluk ! Çünkü meyvası hiçbir zaman devşirilmiye­cekti onun...
Sayfa 181 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Hatıra ! Sen Allahın bir lütfu musun, yoksa cehennemin bir işkencesi mi ? .
Sayfa 173 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Reklam
Zavallı insan kalbi! Bir kere sevmiş olduğu her şey ona lüzumludur ve bir imparatorluğun kayboluşu ile bir hayvanın kayboluşuna ayni damlalardan göz­ yaşları akıtır. .
Sayfa 158 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Sanki bir cinayet işliyormuşum gibi.. Evet, yaktım onları, çünkü külleri bile toprağa çok sıcak gelecekti... Yaktım ve külle­rini göğün rüzgarlarına savurdum. .
Sayfa 145 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Ne mektuplar! ne alev! ne yarı ışıklar! ne renkler! ne makamlar! ne ateş ve elmasın içinde hem alev, hem berraklık, seven genç kızın alnı üstünde hem hararet, hem utanç gibi birbirine karışmış ne saflık! ne şiddetli masumluk! ne bitip tükenmez içini döküş! rehavet içinde ne anî uyanışlar! ne şarkılar ve ne çığlıklar! sonra, bir havanın sonunda beklenmiyen nağmeler gibi ne hazin dönüşler! sonra annenin çocuğunun alnına oynıyarak üflediği o nefesler gibi insanın alnından geçtiğini hissettiği ne kelime okşayışları! ve sesleri yarı duyulur cümlelerle hulyalı ve kekeliyen sözlerin ne şehvetli ninni söyleyişleri! .. sessizce kabul edilen vedaa, sessizce alınan buseye kadar...
Sayfa 144 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Işıkları olmı­yan gök, yankılan sönmüş sesler, ruhsuz manzara­lardır. İnsan yalnız insanı değil, bütün tabiatı da canlandırır. Bir ölmezliği kendisiyle beraber göğe götürür, bir başka ölmezliği de takdis etmiş oldu­ğu mevkilere bırakır. İzi aranırken kendisi bulu­nur ve onunla sahiden konuşulur.
Sayfa 118 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Reklam
Zamanınn gücü yalnız saatlere yeter, ruhlara ise hiçbir şey yapamaz. .
Sayfa 115 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Zamanın gücü yalnız saatlere yeter..
İnsanlar! Duygularınız için endişeye düşmeyiniz ve zamanın onları alıp yoketmesinden kork­mayınız. Hatıranın kuvvetli çınlayışlarında ne bugün ne yarın vardır. Var olan yalnız daimadır. Ar­tık hissetmiyen, asla hissetmemiş olandır! İki ha­tıra vardır: Biri , ihtiraslarla beraber yıpranan ve yokolmağa mahkum şeyleri mahvedip giden o mad­di duyguların hatırası, diğeri, kendisi için zaman mevcut olmıyan ve varlığının geçmişteki ve gele­cekteki bütün noktalarında ayni zamanda yaşıyan ruhun hatırası .. İşte ruhun bu kudreti ayniyle ru­hun kendisi gibidir: İdraki her yere uzanır, her şe ye yeter ve bütün alemi kaplıyan bu zekanın sonu bulunmaz. Hey sevenler, müsterih olun: Zamanın gücü yalnız saatlere yeter, ruhlara ise hiçbir şey yapamaz.
Sayfa 115 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
.. fakat aşk kısa­dır ve hayat ağır geçer. .
Sayfa 114 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Kainatı unuttum ve ona cevap verdim: Ölelim ! .. Şu yeryüzünde kendisine ait olduğumuz hiç kimse yok mudur ? .
Sayfa 107 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Ne emniyeti, ne de atisi olan böyle saadetleri hayatın­ da hiç tanımıyan kimse var mıdır? Böyle anlarda hayatımız sanki bir tek saatin içine sıkışmış gibidir ve saniyeyi vuran asma saatin rakkasını dinliyerek, kadranın üstünde saati kemiren akrebe bakarak, her dönüşü mesafeyi azaltan arabanın tekerleğini hissederek, yahut, dalgaları arkada bırakan ve sizi, hulyalarınızın semasından çakıllı, sert ve soğuk kumsalında inmeğe mecbur kalacağınız hakikat kı­yısına yaklaştıran bir geminin baş tarafındaki gürültüyü dinliyerek, bu hayatın dakikadan dakikaya kendinizden uzaklaştığını duyarsınız. .
Sayfa 104 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
243 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.