Rameau'nun Yeğeni
Denis DiderotEn Eski Rameau'nun Yeğeni Sözleri ve Alıntıları
En Eski Rameau'nun Yeğeni sözleri ve alıntılarını, en eski Rameau'nun Yeğeni kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hoşumuza giden yalanları avuç avuç yutarız, ama acı gerçekleri yudum yudum içeriz.
Sayfa 49Kitabı okudu
O. — ... Benim üstünlüğüm, başkalarının içgüdüleriyle yaptıkları şeyi sistematik bir şekilde, doğru bir muhakemeyle, gerçeğe uygun ve makul bir bakıi açısıyla yapmamdır. Bu yüzden, okuduklarından benim kadar faydalanamadıkları gibi, kendilerini ellerinde olmadan gülünç duruma düşürürler. Oysa ben kendimi istediğim zaman gülünç duruma düşürürüm ve ötekileri çok geride bırakırım. Çünkü beni bazı koşullarda gülünç düşmekten kurtaran aynı marifet, başka koşullarda mükemmel bir şekilde gülünçleşmeyi öğretir. Böyle zamanlarda başkalarının söylemiş olduklarını, okuduklarını hatırlar, bir hayli yaratıcı olduğumdan bunlara içimden gelenleri de eklerim.
Ben. — Bu sırlarınızı açmakla çok iyi ettiniz. Yoksa sizin çelişkili düşünceler içinde olacağınızı sanacaktım.
O. — Dediğiniz doğru; çünkü çok şükür, gülünç olmaktan sakınılacak durumlar, gülünç olmayı gerektirecek koşullardan çok azdır. Hem saygın insanların yanında oynanacak en iyi rol soytarı rolüdür. Kralın uzun zamandan beri resmi soytarısı olduğu halde, resmi bir filozofu olduğu hiç görülmemiştir. Bana gelince, Bertin'in, başkalarının ve belki de şu anda sizin soytarınızım, belki de siz siz benim soytarımsınız. Bilge kişinin asla soytarısı yoktur, soytarısı olan da bilge değildir; bilge olmayan kişi soytarıdır ve belki de kral bile olsa soytarının soytarısı olur.
Yeryüzünde her şey mükemmel olsaydı, hiçbir şey mükemmel olamazdı, ve daha da kötüsü var olan hiçbir şey var olamazdı.
Bundan şu sonuca varmak istiyorum ki, genel bir yargıyı yok eden, yahut büyük bir gerçeğin ortaya çıkmasını sağlayan dâhi bizim saygımıza daima layıktır. Bu insanların peşin hükümlerin veya yasaların kurbanı olması mümkündür. Fakat iki türlü yasa var: Bazıları sınırsız, adil, değişmez, evrensel, bazıları ise tesadüfi, yerel, geçicidir ve güçlerini istisnalardan veya dönemin koşullarından alırlar. Bu çeşit yasalar onları çiğneyen suçluyu geçici olarak lekelese de, zaman bu lekeyi silip yargıçların ve içinde yaşadıkları milletlerin üstüne, hem de hiç silinmemek üzere atar. Sizce Sokrates mi, yoksa ona baldıran zehrini içiren mahkeme heyeti mi daha onursuzdur?
Sayfa 9 - Türkiye İş Bankası
Mükemmeliyetle ilgili fikirler diğerleri gibi görelidir. Yeryüzünde her şey mükemmel olsaydı, hiçbir şey mükemmel olamazdı ve daha da kötüsü var olan hiçbir şey var olamazdı.
Sayfa 12 - Türkiye İş Bankası
Her şeyi bilmek mümkün olmadığına göre, bir şeyi iyi bilmekte mümkün değildir. Bir şeyin nereye gittiği, bir başkasının nereden geldiği; şunun bunun nereye yerleşmek istedikleri, hangisinin öne geçmesi, hangisinin geride kalması gerektiği bilinemez. Yöntem olmaksızın bir şey öğrenilebilir mi? Peki ama yöntem nereden doğar? Sevgili filozof dostum, ben fiziğin uçsuz bucaksız okyanustan iğnenin ucuyla alınacak bir su damlası, Alplerden koparılan bir kum tanesi kadar zavallı bir bilim olarak kalacağına inanırım. Olguların sebeplerini bilmeye gelince...
Doğrusunu isterseniz bir şeyi az ve kötü bileceğine hiç bilmemek daha iyi.
Sayfa 28 - Türkiye İş Bankası
İnsanın dostu olur mu? Böyle kimseler varsa, onları zorla nankörleştirmek neye yarar? Etrafınıza bir bakın, her yardımın daima bir nankörlükle karşılandığını görürsünüz. Minnet ağır bir yüktür ve kimse bu yükü taşımak istemez.
Sayfa 35 - Türkiye İş Bankası
Sadece zengin olmak için mevki sahibi olmak istendiğine göre, insan bir kere zengin olduktan sonra mevki sahibi olmuş, olmamış ne önemi var. Görevini yerine getirmek insanı nereye sürükler? Kıskançlıklara, kafa karışıklığına, zalimliğe... İltifatlar etmek, Tanrı aşkına! Yüksek mevkide bulunanlara görünmek, onların beğenilerini bilmek, keyiflerine göre hareket etmek, sefahatlerinde yardımcı olmak, haksızlıklarını alkışlamak: İşte iyi yaşamanın sırrı!
Sayfa 36 - Türkiye İş Bankası
Hoşumuza giden yalanları avuç avuç yutarız, ama acı gerçekleri yudum yudum içeriz. Üstelik kendimize çok güvenen, kavrayışlı bir tavır takınırız.
Sayfa 49 - Türkiye İş Bankası
Her şey her an değişiyor; bugün zirvedeyken, yarın bir bakarsın uçurumun dibine yuvarlanmışsın. Bu lanet olası koşullar bizi diledikleri yere sürüklüyorlar...
Sayfa 88 - Türkiye İş Bankası