Ve sakın ola bana, sana, bize “romantik tepki veren” bir deli yakıştırmasıyla bakmalarına da izin verme. “Gözlerinizi oymak için yazdım, yazmayı da sürdüreceğim.” diye haykır.
Bilinçdışılığın seni kuşattığını söylemiştin; bilinç dayatılmış, yerleştirilmiş bir külfet. Ben bu külfetin hastalandırdığı insanların çok korktukları gecelerde hikâyeler uyduran bir grup meczubun çıkageldiği memleketlerin kahramanıyım.
Mayıs’ın ayrı bir kokusu, dokusu, sinsiliği vardır; bunu sen de biliyorsun. Nedir bu hava değişiminin bizlerde bıraktığı tekerlek izleri: Sanki üzerimizden bir kainat geçiyor ve bizler bütün bu boşluğun önündeki tamponun yüreğimize çarpışıyla savrulup karşı şeritten gelen yalnızlığın altına düşüyoruz, bir kez de onun tarafından ezilmek için.
Senin kafan, bedenin, algı ve hafıza motorların değil, yaşadığın coğrafyadaki insanların ideolojileri ve paylaşım anlayışları karışık; bu, ister istemez sana da, hayatına da,
yazdıklarına da, her şeyine yansıyor.