"İnsanlığın keşfettiği en zararsız uyusturuculardan birini sat, yirmi yıl yersin. Sigara gibi yılda yüzbin insanı öldüren bir şey sat şövalyelik payesi alırsın."
sonunda şunu farkettim; insanın kendisini suçlu hissetmesi için gerçekten bir şey yapması gerekmiyordu. bu ürkütücü, sürekli, insanın başının etini yiyen sefil sorumluluk duygusuna yalnızca yaşamamız sebep oluyordu.
şarkının anlamını biliyorum (öyle sanıyorum) ama hâlâ bu anlamın ne anlama geldiğini bilmiyorum. belki de anlamı yok. belki anlamı olmasının ya da olmamasının da bir anlamı yok; bu da bir olasılık. her şeyin ille de bir anlamı olacak diye bir şey yok.