"Roma'nın Gizem Dinleri" kitabı, Çiğdem Dürüşken tarafından kaleme alınmıştır. Bu eser, Roma İmparatorluğu dönemindeki gizem dinlerinin derinliklerine dair önemli bir kılavuz niteliği taşımaktadır.
Dürüşken'in kapsamlı araştırmaları ve akıcı anlatımıyla, okuyucular Roma'nın tarih sahnesindeki farklı dinlerin izini sürmekte ve bu dinlerin toplum üzerindeki etkilerini gözler önüne sermektedir. Kitap, Cybele, Bacchus, Ceres, Isis, ve Mithra Kültü, gibi önemli gizem dinlerini detaylı bir şekilde ele alırken, bu dinlerin ritüelleri, tanrıları ve inanç sistemleri hakkında bilgi verir.
Yazarın akıcı üslubu, okuyucuyu bu gizemli dünyaya çekerek onları adeta bir zaman yolculuğuna çıkarır. Roma İmparatorluğu'nun farklı bölgelerindeki dini uygulamaları ve bu dinlerin Roma toplumundaki rolünü derinlemesine araştıran Dürüşken, okuyucuya Roma'nın dini çeşitliliğini keşfetme fırsatı sunar.
Kitap, bilimsel bir yaklaşımla hazırlanmış olmasına rağmen oldukça akıcı ve sürükleyici bir anlatıma sahiptir. Yazar, karmaşık kavramları sade bir dille açıklamakta ve okuyucuların konuya hakim olmasını sağlamaktadır.
"Roma'nın Gizem Dinleri", tarih, arkeoloji ve dinler tarihine ilgi duyan herkes için kaçırılmaması gereken bir kaynaktır. Kitap, okuyuculara antik Roma dönemine dair farklı bir perspektif sunarak bu dönemin gizemlerine ışık tutmaktadır. Dürüşken'in titiz çalışması ve derin araştırmalarıyla ortaya çıkan bu eser, Roma dini tarihine ilgi duyan herkesin kütüphanesinde yer alması gereken bir başvuru kaynağıdır.
Bacchus kültünün vazgeçilmez içkisi, şarap din taraftarlarının tanrıyla bağlantı kurmasını kolaylaştırdığından, bu kültü benimseyenler sürekli bir sarhoşluk hali içinde esrik bir yaşantı sürüyorlardı.
İnsanın bilinmeyene olan evrensel merakından ve bu merakın yaşam ve ölüm gibi iki ana damarda toplanmasından yararlanarak tapım biçimlerini ve kendine özgü kurallarını belirleyen gizemler, coşkunluğu artırmak için gerçekleştirdikleri dinsel ayinleri kanlı kurban törenlerine, müzik ve şarabın etkisiyle çıldırasıya yapılan danslara, tanrıyla esrik kavuşmalara dönüştürünce, ortaya çıkan taşkınlıklar kişilerin kendilerine ve topluma da zarar verici boyutlara ulaşmıştır. Bu durumda, devletinin varoluşunu öngörüyle kesintisizce sürdürmek zorunda olan Roma, peşpeşe çıkardığı Senatus kararlarıyla gizem dinlerinin yasaklanması ya da işlevlerinin sınırlanması konusunda kesin tavır sergilemiştir.
Roma'nın Gizem Dinleri
Çiğdem Dürüşken
Çoktanrıcı bir din olan Roma devlet dini, Roma devletinin varlığını ve birlikli bütünlüğünü koruyan ve tüm vatandaşların sadakatla bağlandıkları çeşitli inanç ve faaliyetler bütündür.
Romalılar, rahip heyetinin başkanlığında çeşitli tanrılarla ilişkilerini düzenlemek ya da gerektiğinde bu ilişkileri
Roma İmparatorluğu'nda ana din hakkında kısa bilgi verdikten sonra Bacchus, Ceres, Mithra gibi diğer dinlerin Roma toplumunda nasıl geliştiğini ve yayıldığını anlatıyor.
“Savaşın adını bile hiç işitmemiş adamlar cüretkarca taşlara ve duvarlara saldırdı. Serapeum’u yıktılar. Muharebesiz, düşmansız galipler sunulara savaş açtılar. Cesaretle onları yok edene kadar, soyup soğana çevirene kadar heykellerle savaştılar. Askeri taktikleri görünmeden çalmaktan ibaretti. Kımıldatamadıkları taşlarının ağırlığından dolayı döşemeyi taşıyamadılar, neyse. Herşeyin altını üstüne getirdiklerinde, elleri kanla lekelenmedi. Tanrılara karşı savaş kazandıklarını söylediler. Kutsal şeylere saygısızlıktan ve dinsizlikten şöhret elde ettiler. Bu kutsal yerlere keşişler yerleştirirler, insana benzeyen ama domuz gibi yaşayan şu adamlar... Siyah bir cübbe giyenin ezici bir üstünlüğü vardı, ne de olsa!..”