Romanlar
Cahit ZarifoğluRomanlar Gönderileri
Romanlar kitaplarını, Romanlar sözleri ve alıntılarını, Romanlar yazarlarını, Romanlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çünkü o daha biraz önce bombalar attı. Yakan bombalar, ihtiyarların ve hastaların üzerine, kırda oynayan çocukların üzerine, hamile kadınların ve kundaktaki bebeklerin üzerine ve daha önce kim bilir kaç ak saçlı ihtiyarı, ilkin gözlerinin önünde oğlunu kurşunladıktan sonra dipçikleyerek öldürdüler.
Sayfa 135Kitabı okuyor
Bilinen bir savaş değil bu. Tankın karşısında tüfek ve sopa var. Ve bizler sopayla vura vura tankların, başını kırmayı öğreneceğiz.
Sayfa 135Kitabı okuyor
Ve camii köyün kalbi olmakla kalmıyor, gide gide gövdeyi de kendinde topluyor ve oradan ibaret olmaya başlıyoruz.
Sayfa 134Kitabı okuyor
1979 Ocak'ında karlar yolu kapayalı iki ay olmasına rağmen, dağ yollarından birileri gelmeye, bize haber ulaştırmaya devam etti. Köyden birileri bu gelenlerle birlikte gidiyor, onları aylar sonra, değişmiş irileşmiş, gözlerinde hiç görmediğimiz ifadeler gelmiş olarak tekrar görüyorduk.
Savaşıyorlardı.
Sayfa 121Kitabı okuyor
"- Safları sık tutun, birbirinize iyice yaslanın, sımsıkı yaslanın da aranızda boşluk kalmasın, aranızdan şeytan geçmeye yol bulamasın."
Sayfa 105Kitabı okuyor
Yaşanana özlem duyulur mu? Fakat gelecek zamanlar var. Kim bilir belkide hatırlamak için, tekrarlamak gerekli.
Sayfa 97Kitabı okuyor
Ama günün birinde üçüncü bir mihverin etrafında fır dönmeye başladım.
İlk ikisi ne kadar gizli, durgun ve köklü ise, bu da o derece derin, gizli fakat o oranda da çalkantılıydı.
Aşık olmuştum
Sayfa 84Kitabı okuyor
Gerçek, hayalleri alıp beslemiyordu.
Ama onu kavramak için geniş hayalli olmak gerkiyordu. Tarihimizi kavramak için büyüklerin sezgilerle ayakta tuttukları veya bize armağan ettikleri buydu işte.
Sayfa 14Kitabı okuyor
Buralarda "kafir" kelimesi bile dikkatle kullanılıyordu.
Hemen hiçbir kötüleme kelimesi yoktu düşmanı anlatırken. Onlar da kendi gerçekleri, düşünceleri ve duygularıyla karşımıza konuyor, emel ve istekleri ne kadar aleyhimize olursa olsun, insan oldukları unutulmuyordu. Bu yüzden kahramanlık vardı ve barbarlık yoktu.
Sayfa 14Kitabı okuyor
Çok konuğumuz olacak ama umutsuzluk konuğumuz olmayacak...
Sayfa 19 - Beyan yayınları.Kitabı okudu
Kendine has bir cömertlikle secdelerde uzattıran, geçip gittikten sonra ruhlara rehavet salan saatler...(syf.20)
Romanlar
İşitilen ve paylaşılan bir konuşmaydı bu. Balığın, her tarafı ona dokunarak denizi dinlemesiydi. Aynca dil, ağız ve kelime gerekmiyordu.
Herkes birkaç yaş birden büyümüştü. Artk lüzumsuz lakardılar edemeyeceğimizi, koşan birine çelme atamayacağımızı, nükte ve muzipliklerden zevk almayacağımızı anlıyordum.
Hüseyin Seyb ve adamları hiçbir engelle karşılaşmadan gelip kalbimizin önüne durdular.