Bu bakımdan da dışsal bağlanmaya hiçbir şekilde tahammülü
olmayan ve diyaloglarından birinde, kendisine sürekli zamanı ve
saati hatırlatmasın diye saatini fırlatıp atmaya karar verdiği anı
mutlu an olarak betimlemiş olan Rousseau ile Kant arasında ne
büyük tezat vardır. "Tanrıya şükürler olsun, diye bağırdım o tutku
dolu neşe patlaması anında, şimdi artık günün hangi saati olduğunu bilmem gerekmeyecekti. "