Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

100. Yılında Balkan Bozgunu

Rumeli'ye Elveda

Taha Akyol

Rumeli'ye Elveda Gönderileri

Rumeli'ye Elveda kitaplarını, Rumeli'ye Elveda sözleri ve alıntılarını, Rumeli'ye Elveda yazarlarını, Rumeli'ye Elveda yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir Gemi Rumeli'yi Kaybettirdi
Balkan Harbi’ni Averof sayesinde kazanmıştı. Averof’u alamamak ve Rumeli’yi kaybetmek Osmanlılarda derin bir acı, buna karşılık, Averof’a sahip olmak Yunanlarda ve Osmanlı vatandaşı Rumlarda büyük bir milli gurur yarattı. Daha önemlisi, bu savaş gemisini Yunanistan’ın satın almasına, 8 milyon drahmi bağışlayarak önayak olan Görice doğumlu Georgi Averof’un Osmanlı vatandaşı olması
İdealsizlik, uyuşukluk, tembellik gibi sosyal sorunlar milliyetçilik heyecanıyla aşılmak istenecek, böyle bir sosyal hareketlenme bilhassa Balkan Harbi’nin yarattığı şokla gelişecektir.
Reklam
Bu fikir ve duygu etrafında kurulan derneklerden Türk Yurdu Cemiyeti’nin bu adla çıkardığı derginin yayın ilkeleri arasında yer alan şu madde dikkat çekicidir: Osmanlı Türkleri arasında Türk milli şuurunun gelişmesine ve güçlenmesine ve idealsizlikten doğan tembellik ve kötümserliğin izalesine çok çalışacak ve ekseriya hiçbir şeye müstenid [dayalı] olmaksızın ortaya çıkan mübalağalı Garp [Batı] korkusundan bu milleti kurtarmaya elinden geldiği kadar çalışacaktır.
Topluma yavaş yavaş bir dinamizm gelmekte, milliyetçilik Osmanlı toplumunda da bir ideal hissi, bir hareketlenme yaratmaktadır. Bu dönemde giderek sihirli bir dokunuş etkisi yapan yepyeni bir kavram, “mefkûre”dir. İdeal’in, ülkü’nün karşılığı olarak Ziya Gökalp’in türettiği bir kavram...
İyiki Var Olmuşlar
Halide Edip Hanım ve arkadaşlarının yaptıkları, idealsizlik ve depresyon içinde mecalsiz düşmüş bir toplumda yeni bir heyecanın, yeni bir idealin parıltılarıdır. Çanakkale ve Sakarya’da zafer güneşlerine dönüşecektir Balkan Harbi’nin karanlığında ışıldayan bu pırıltılar.
İstanbul İşgal Altında
Arkamda Haminnemin bol çarşafı, hastaneye gelirken tek başıma Sultanahmet Meydanı’nda durur, içimde sonsuz bir hüzünle minarelere bakar, bir yabancı ordusunun bu diyara girmesi ihtimali kalbimde öyle bir acı uyandırırdı ki, yüzüstü yatıp taşları öpmek isterdim. Evet, beni bu yerden hiçbir yabancı kuvvet ve tehlike ayıramazdı.
Reklam
Cefakar Türk Kadını
Osmanlı kadını, hele de okumuş, dünyanın farkına varmış, milli hisleri uyanmış Osmanlı kadını bu acıyı hissetmeyebilir miydi?! Kadınlar peçelerini çıkarıp gönüllü hemşire ve hastabakıcı olarak yaralı askerlere yardıma koştular. Yoksul göçmenler için aş ocakları açıp giyecek ve para topladılar.
İmparatorluk Yıkılırken
idealsizlik, bu depresyon, bu ruhi çöküntü, yüz binlerin kan ve gözyaşlarıyla yaşanmış askeri bozgunlar, Türklerde milliyetçilik duygusunun gelişmesine yol açtı. Türk milleti kavramı artık bir siyasi ideal olarak hissedilmeye başlanmıştı.
bir ideal, bir vatan hissi, nihayet bir lisan yok... Bölüğün yarısından ziyadesi Türkçe bilmiyor. Tabur Babil Kulesi gibi. Ne alanın satandan, ne satanın alandan haberi var.
Orduya alınmaya en çok itirazın Patrikhane ve Rumlardan gelmesi önemlidir; en fazla “kopmuş”, kendi milliyetçiliğine (Megali İdea) en fazla bağlanmış toplum onlardı.
Reklam
Sayımı yapılan sanayi kuruluşlarına yatırılmış sermayenin % 50’si Rumların elindedir, % 20’si Ermenilere, % 5’i Yahudilere
Şirketler, bankalar, sigorta kumpanyaları personellerini öncelikle gayrimüslimlerden seçerler. (Osmanlının son dönemi)
İngiltere’nin Selanik Konsolosu Charles Calvert’in de belirttiği gibi, yıllarca süren askerlik yüzünden Türkler fakir kalıyor, hatta Müslüman tüccar ve zanaatkârlar askerden döndüklerinde yerlerini Hıristiyanların almış olduğunu görüyorlardı.
Osmanlı’da kamu görevleri Tanzimat’tan itibaren gayrimüslimlere açılmış, en çok Abdülhamid döneminde bilhassa Ermeniler devletin yüksek makamlarına getirilmişti.
Meşrutiyet’in umulan birleştirici sonucu vermemesi, Türkleri de Osmanlıcılık ve İslamcılıktan Türklük fikrine yöneltiyordu.
250 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.