mimarlık ürünü hâlâ bir toplumsal hizmeti vermenin zorunlu aracından ibaret. O yapıtın kendi özgül estetik anlamı, ona ilişkin bir kalite beklentisi yok. O yalnızca bir araç. Hangi kalite düzeyinde olursa olsun, sadece belirli metrekare ve metreküp inşa edilmiş alanı içermesi yetiyor. Sadece o kalite düzeyinde yapılması bile hem asli işlevini yerine getirmesini hem de, örneğin, bir politikacı tarafından övgülerle hizmete açılmasını sağlamaya yetiyor.