Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bütün Eserleri 4

Şafak

Sevgi Soysal

Şafak Gönderileri

Şafak kitaplarını, Şafak sözleri ve alıntılarını, Şafak yazarlarını, Şafak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Birinci ha? Komünist sigarası?” Mustafa, Zekâi Bey’in içtiği Kent’e şöyle bir göz atıyor. Bakışını yeterli bulup susuyor. “Fukaralık edebiyatı yapan fukara sigarası içer görünecek elbet.” “Yoksulluk bir edebiyat değildir.” ...
Sayfa 129 - İletişim Yayınları
Bir işi kuralına uygun ve öğretildiği gibi yapmak o işin korkunçluğunu yapanın gözünde azaltır. Hatta yok eder, diye düşünüyor Mustafa. Zor olan amatörlüktür. Bilgisiz bir işkenceci, sadece öfkeyle, hınçla davranan ham işkenceci yorulur, hatta azap çeker, ruh hastası olur. Ama profesyonel, kuralına uygun davrananı, değil yorulmak, azap çekmek, tam tersine becerisiyle övünür. İşidir bu, iyi bildiği işi. Her imzalanan ifadeyle, işini başarmışların kıvancını duyar.
Sayfa 128 - İletişim Yayınları
Reklam
Kavga, titizlikle seçilmesi gereken bir şeydir, çok titizlik gerektiren. Aşk gibi. Her kavgaya açık olmak, kavga sözcüğünün güzelliğini, önemini kavramamaktır. Kavgasını seçebilmeli kişi. Şimdi burda ifade vermemeye kalkışmak kavga mı? Offff! Güzel cümleleri aşağılık durumlarla yan yana getirmeyi bırak. Güzellik gölgesizdir, sığmamazsın.
Sayfa 122 - İletişim Yayınları
Zor, önemli ve sorulması gereken bir soru. Bir insanı değiştirmek tek bir insan işi değildir. Bu bir düzen, bir çevre, coğrafya konusudur, diye cevaplıyor kendisini. Yine de güçsüzlük sığınılamayacak kadar kötü bir şey..
Sayfa 117 - İletişim Yayınları
Doğayı bile en çirkine dönüştürebilen kafalar! Onların erkeklik organı. Olabilecek en çirkin, en adi biçimde. Cop.
Sayfa 94 - İletişim Yayınları
Bu adamların karşısında utanılmaz. Utanmak başka, bambaşka bir şey olmalı senin için artık, kızım. Sana şimdilik orospu diyorlar. Sonra, daha neler olabilir. Sana yöneltilebilecek bütün aşağılamalar hiç değmemeli sana. Yeter ki sen kendini aşağılatma. Kendine karşı. Ayrıca, karşılarında utanman gereken öyle başka kişiler var ki...
Sayfa 82 - İletişim Yayınları
Reklam
Sorguda.. Regl Korkusu
Belinin ağrısı artıyor. Hastalanıyor mu? Hay Allah, hiçbir zaman bu konuda hazırlıklı olmayı beceremez. Her zaman tuzu kuru olmaya alışmış kadınlar bile bu işin zamanını bilip tedbir alırlar. Yanlarında gerekli şeyler taşırlar. Oysa Oya, vücudunu unutur genellikle. Bir buçuk yıl içinde onca iş geldi başıma, yine de eski, tasasız Oya’yım. Ya bu gece hastalanırsam? Bu korku, olabilecek tatsızlıkların hepsinden fazla ürkütüveriyor Oya’yı. Ne de olsa şartlanmışız. Bir vücudu bile, nice gizleri olan, utandırıcı bir şey gibi taşıyan kişi, çoğunluğun kavrayamadığı, ayıpladığı, kötü gördüğü düşünceleri, inançları nasıl savunabilir? Ya hastalanırsam bu gece? Ya şimdi hastalanmışsam? Pantolonunu incelemeye çalıştı. Göremiyor hiçbir şey. Az sonra, Abdullah beni burdan çıkarıp aydınlık bir yere götürdüğünde rezil olacağım. Benden orospu diye söz eden Abdullah’ın karşısında. Durumumun utancıyla kendimi savunamayacağım.
Sayfa 81 - İletişim Yayınları
Bir tespihböceği olabilse...
Tahta ranza ya da sıra ya da bank, adı konmasının önemi olmayan bir şeyin, üstüne oturdu. Beli ağrıyor. Gocuğunu çıkarıp tahta sıranın üstüne serdi. Kıvrılarak gocuğunun üstüne yatmayı deniyor. Bacaklarını karnına çekip top oldu. Bir tespihböceği olabilse. Abdullah döndüğünde beni değil, tespihböceğini bulsa! Sonra Abdullah’ın korkunç bir suratla tespihböceğini ezdiğini gözünün önüne getirerek ürperiyor. Zamansız benzetmeler başladı işte.
Sayfa 80 - İletişim Yayınları, Sorgu-Oya
“İnsan nelere müdrik değil mi, efendim?” “Bilhassa beyaz insan. Çünkü beyaz insan türü, siyah insanlardan çok uzun zamanlar, belki milyonlarca yıl önce dünyaya çıkmış ve bu zaman aralığında çok yetenekli bir yapıya sahip olmuştur. Sarı ırkın meydana çıkışından sonra da siyah ırka sıra geldiğinde, bu ilkel yapılar, beyazların üstün yapıları karşısında, beyazlan Tanrı olarak nitelendirmişlerdir.” “Yani zekâ, ruhun yeniden ve yeniden dünyaya gelmesiyle mi gelişiyor sizce?” “Bu konuda hiçbir şüpheye mahal yok, beyefendi! Şöyle ki, deha, bedenden bedene gelişen ve belirli bir misyonla yüklü ölümsüz ruhun tekâmülünden başka bir şey değildir.”
Sayfa 74 - İletişim Yayınları
“Eee, babadan burjuva doğmadan burjuvalığa özenmek ne oluyor? İşte bizleri zayıflatan bu. İçinden gelmediğimiz bir sınıfa, fark etmeden özenmek. Çünkü yıllarca tahsili falan hep sınıf atlamak için yapmışız. Yıllarca bunun için sıkıntı çekmişiz. Kendimize ait olması gereken bir idelolojiyi keşfettiğimizde daha doğrusu keşfettirildiğimizde bocalıyoruz. Çok yatırım yaptığımız bir şeyden zor mu vazgeçiyoruz, nedir? İçinde bulunduğumuz koşulları değiştirmeyi o kadar uzun bir süredir kafaya koymuşuz ki, bu olanaklar elimize geçmeye başladığında, istemesek de sarılıveriyoruz. Ancak, sınıf değiştirmeye özenmemiş bir işçi gerçek bir devrimci olabilir. Bir de, işçi sınıfı ideolojisi adına, kendi sınıflarını gerçekten değiştirebilenler.”
Sayfa 68 - İletişim Yayınları
1.000 öğeden 941 ile 950 arasındakiler gösteriliyor.