Yirmibeş yıldır Türkiye'yi kan gölüne çeviren ayrılıkçı Marksist terör örgütü PKK'nın başı Abdullah Öcalan'ın yaklaşık 20 yıl barındırıldığı Suriye'den kaçıp, Rusya, İtalya, Kıbrıs, Yunanistan ve son sığınağı Kenya' da Türk İstihbarat Teşkilâtı (MİT) mensuplarınca yakalanıp, yargılanmak üzere Türkiye'ye getirilene kadar yaşanan uluslararası diplomasi trafiği ve yaşanan uluslararası krizin belgeselidir elinizdeki 'Safari Operasyonu' adlı kitap. Bu ayrıca Türk Diplomasi Tarihi'nin son elli yılda belki de en önemli başarısıdır.
PKK vasıtasıyla ülkemizi bölmek için en önemli kozu ellerinden kaçıran sınırdaş, Avrupa ve Okyanus ötesi ülke ve ülkeler bu duruma çok üzülürken Apo'yu yakalamasına rağmen terörü bitirip, dünyada yaşanan siyasi ve bölgede yaşanan sıcak gelişmeleri yeterince değerlendiremeyen Türkiye, bölgenin Lider Ülke'si olma kozunu elinden kaçırmış ve böylece üzgünleri tekrar sevindirmiştir. Böylece Apo'nun yakalanmasıyla ne terör bitmiştir ne de ilk anda tüm liderlik vasıflarını kaybeden, Türkiye'ye hizmetkâr olmayı bile göze alan Apo, İmralı'da sanki daha da güvende ve güçlü bir halde bölücülüğe kaldığı yerden devam etmektedir.
Örgütün kuruluş amacı, örgütü maddî, manevî, lojistik açıdan destekleyenler,
Kürt Devleti kurulursa ve Türkiye'nin trans Kafkasya yolu kapanırsa ne olur?
İtalya, Yunanistan, Suriye ve Rusya'nın Türkiye'nin bölünmesinden beklentileri,
Safari Operasyonu'nun perde arkası, operasyon nasıl yürütüldü? Apo nasıl yakalandı?
Terör niye durmadı?
Apo'ya yapılan başarısız suikast girişimi!
Yeşil; Apo'yu öldürecek miydi?
gibi daha bir çok ve ilk defa bu kitapla günyüzüne çıkan belge bilgiyi okurken nefesiniz kesilecek. Bu bir süreçtir. Bugün PKK ve Öcalan, peki yarın? ...
