Saftirik Greg'in Günlüğü 5 - Ama Bu Haksızlık!
Jeff KinneySaftirik Greg'in Günlüğü 5 - Ama Bu Haksızlık! Sözleri ve Alıntıları
Saftirik Greg'in Günlüğü 5 - Ama Bu Haksızlık! sözleri ve alıntılarını, Saftirik Greg'in Günlüğü 5 - Ama Bu Haksızlık! kitap alıntılarını, Saftirik Greg'in Günlüğü 5 - Ama Bu Haksızlık! en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birdenbire bir sürü şey değişti ve ben her şeyin eski halinden memnundum.
Sayfa 220
Akrabalarımı seviyorum, tamam ama sürekli onlarla iç içe olmaya dayanamıyorum.
Sayfa 217
Hasta olmanın tek iyi tarafı, birinin size şefkat gösterip üzerinize düşmesidir.
Sayfa 173
Ölsem fark edilmem
Çünkü hasta olmanın tek iyi tarafı, birinin size şefkat gösterip üzerinize düşmesidir.
Beni bir insanoğlu uyandırmadığı sürece, beynim uyumaya devam etmek için bir bahane buluyor mutlaka.
Sayfa 83
Bu ülkede hep büyüyüp ne isterseniz olabileceğiniz söyleniyor ama şimdi bunun doğru olmadığını fark ediyorum.
Sayfa 179
Çocukken kimse seni bir son kullanma tarihin olduğu konusunda uyarmıyor.
Sayfa 39
Aslında, bugünlerde HERKES benden çok eğleniyor gibi görünüyor.
Sayfa 19Kitabı okudu
Haklı.
Çocukken kimse seni bir son kullanma tarihin olduğu konusunda uyarmıyor. Bir gün sana bayılıyorlar, ertesi gün bayat pasta gibi davranıyorlar.
Sayfa 39Kitabı okudu
İnsanlardan suçlarını itiraf etmelerini istemeden ÖNCE cezanın ne olacağını söylememelisiniz.
Sayfa 87Kitabı okudu
Ama her şey her zamankinden farksızdı.
Sayfa 178Kitabı okudu
Hasta olmanın tek iyi tarafı, birinin size şefkat gösterip üzerinize düşmesidir.
Sayfa 173 - Epsilon YayıneviKitabı okudu
Bir dijital fotoğraf makinen, bir de fotoğraf düzenleyici programın varsa tamamdır. Kendini acayip eğleniyormuş gibi gösterebilirsin.
Sayfa 20Kitabı okudu
"Çünkü hasta olmanın tek iyi tarafı birinin size şefkat gösterip üzerinize düşmesidir."
Sayfa 173 - Epsilon yayınlarıKitabı okudu
Çocukken kimse senin bir son kullanma tarihin olduğunu konusunda seni uyarmıyor . Bir gün sana bayılıyorlar ertesi gün bayat bir pasta gibi davranıyorlar.