Yazarın ikinci betiği Sahipsiz Konuşmalar okuyucuya yine değişik bir evren sunuyor. Konuşmayanlar konuşuyor, konuşanlar susuyor. İmgelemi oldukça yüksek olan kurgunun ilgi çeken diğer bir özelliği de bazı sözcüklere gelindiğinde onlara ait çağrışımların, açıklamaların satır sonunda sanki gizli bir ikili konuşma olarak verilmesi. İlişkilere, ölüme, yaşama, doğaya, nesnelere değinen, onları bir anda başkişi eden özgün bir dille yazılmış.
.
Başkişilerden Kadavra ile Aren Karuzi, yaşananları özgün bakış açısıyla anlatırken betimlemelerden bolca yararlanıyor. Bambaşka bir düşünce evreni var yazarın, bunu da satırlara aktardığında iç içe geçen olay örgüsü ile apayrı anlara bölmesiyle aktarıyor. İlginç, merak ettiren, gizemli, bazen puslu bazen düşsel bir evren. Katmanlar arası yine kişiye özgü çağrışımlar, anlamlar olacaktır. İç betlerde yer alan çizimler ise bu imgelemelerin birer yansıması gibi.
.
En sondaki Ekler bölümünde ise belki de hiç kimsenin hiç merak etmediği soruları sorarak yine kendi özgü düşünce yapısını yansıtmış yazar. Okuduktan sonra "Gerçekten ne düşündüler acaba?" diye soruyorsunuz.
.
Bu tür kurgular kült bir okur topluluğuna iyedir. Herkes okuyamayabilir. Ancak değişiklik arıyorsanız öneririm. Sanki beyninizden geçen yüzlerce düşünce bir anda yazılı olarak karşınıza çıkmış gibi. Her bir düşünceyi doğuran, bir önceki düşüncede geçip size başka bir çağrışım yaptıran sözcüklerden oluşmuş gibi bir kurgu.
.
Betikle esen kalın.