Sainte-Beuve'e Karşı

Marcel Proust

Sainte-Beuve'e Karşı Sözleri ve Alıntıları

Sainte-Beuve'e Karşı sözleri ve alıntılarını, Sainte-Beuve'e Karşı kitap alıntılarını, Sainte-Beuve'e Karşı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bazen aralarından biri arzu ve özlem dolu bir bakışın sessizliği içinde hayatını bize aralar, ama o hayatın içine ancak arzuyla girebiliriz. Tek başına arzu ise kördür; ismini bile bilmediğimiz bir genç kızı arzulamak, bir daha gelebilsek cennet olacağını ve fakat tanımamızın mümkün olmadığını bildiğimiz bir yerde gözleri bağlı dolaşmaktır...
"... günahın tarihsel kaynağının şöhretten daha uzun ömürlü olan aykırılıkta bulunduğunu anlamazlar; ..... çünkü diğer suçlar anlık olabilir, bir hırsızın, bir katilin eylemi herkes tarafından anlaşılabilir, oysa bir eşcinsel kimse tarafından anlaşılmaz; ..... tanınmak istemeyip birbirlerini tanır, bırakınız başkalarına, kendine bile eğilimini itiraf etmek istemeyen benzerlerini saptar, ..... arzuları kendilerine bir hastalık, hazları birer hayal, arzularının gerçekleşmesi bir imkânsızlık, .....
Reklam
"Tutkulu bir resim meraklısı olan Balzac, zaman zaman kendi aklına da güzel, büyüleyici bir tablo fikri gelmiş olmasından mutluluk duyardı. Ama bu her zaman bir fikirdi, hâkim bir fikirdi; Sainte-Beuve' ün zannettiği gibi önceden düşünülmemiş bir resim değildi. Bu bakımdan, Flaubert bile onun kadar önceden düşünülmüş bir fikirden yola çıkmazdı."
"Aklın bize "geçmiş" diye sunduğu şey aslında geçmiş değildir. Aslında hayatımızın her saati, tıpkı kimi halk efsanelerindeki ölülerin ruhları gibi, ölür ölmez somut bir nesnenin içine gizlenerek onda vücut bulur. Oraya hapsolur ve biz o nesneye rastlamazsak, temelli orada hapis kalır. Biz nesne aracılığıyla onu tanır, çağırırız, o zaman kurtulur."
"Bize bu şekilde ustalığımızı kaybettiğimizi söyleseler de önemli değil. Bizim yaptığımız, hayatın kaynağına uzanmak, gerçeğin üzerinde derhal katılaşan, onu görmemizi engelleyen alışkanlık ve mantık buzunu kırmak, açık denize ulaşmaktır..."
"Arasıra, çevremizdeki nesnelerin durağanlığı, bu nesnelerin başka nesneler değil de onlar olduklarından emin olmamızın zorunlu sonucu mu acaba diye düşünürüm."
Reklam
Yüksek Anlam
. Bir gülüşe, bir bakışa, bir omuza aşık oluyoruz. Bu kadarı yeterli; sonra uzun saatler süren umut ya da keder içinde bir insan uyduruyoruz, bir karakter oluşturuyoruz. ...
"Üslup, yazarın düşüncesinin gerçeğe dayattığı değişimin işareti olduğundan, Balzac' ta kelimenin gerçek anlamında üslup yoktur. Sainte-Beuve bu konuda tamamen yanılmıştır..."
Kitapları güzel fikirlerin, deyim yerindeyse güzel resim fikirlerinin (çoğu kez bir sanatı bir başkasının kalıplarıyla kavramlaştırırdı) sonucuydu, ama bu resimsel düşünce yüce bir düşünceydi. Nasıl ki bir resim tekniğinde güzel bir fikir görüyorsa, bir kitap fikrinde de güzel bir tekniği görürdü. Çarpıcı, büyüleyici bir özgünlüğü olan bir tabloyu kafasında canlandırırdı. Günümüzde bir edebiyatçı düşünelim ki, aynı temayı yirmi kere farklı ışıklarla işleme fikri aklına gelmiş, tıpkı Monet’nin elli katedrali veya kırk nilüferi gibi derin, incelikli, güçlü, ezici, özgün, çarpıcı bir şey yaptığı duygusuna kapılmış olsun. Tutkulu bir resim meraklısı olan Balzac, zaman zaman kendi aklına da güzel, büyüleyici bir tablo fikri gelmiş olmasından mutluluk duyardı. Ama bu her zaman bir fikirdi, hâkim bir fikirdi; Sainte-Beuve’ün zannettiği gibi önceden düşünülmemiş bir resim değildi. Bu bakımdan, Flaubert bile onun kadar önceden düşünülmüş bir fikirden yola çıkmazdı. Salambo’nun, Bovary’nin rengi. Hoşuna gitmeyen bir konunun başı, herhangi bir konuda çalışmaya başlaması. Ne var ki bütün büyük yazarlar belirli noktalarda birleşirler ve insanlığın ömrü boyunca yaşayan tek bir dâhinin farklı, bazen çelişkili anları gibidirler. Flaubert’in Balzac’la birleştiği nokta, “Félicité’ye şahane bir son bulmam lazım,” dediği noktadır.
512 öğeden 331 ile 340 arasındakiler gösteriliyor.