"Özgürlük tutkuyla sarılabileceğin bir meşgalenin merkezinde saklıdır. Mahpusluk zamandan ve mekandan değil, tatminsizlikten gelir. Kendimizi içine soktuğumuz hayat koşulları zaten dört duvar gibidir. O duvarları seçimlerimizle biz bilerek ve isteyerek öreriz. Korkularımızla yüzleşmek, onlardan kurtulmak yerine, kaçmak, kaytarmak için hayatımızdaki sınırları çizeriz. Sonra da içine tıkıldık diye oturur ağlarız."