Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Susan Sontag'tan Seçme Yazılar

Sanatçı: Örnek Bir Çilekeş

Susan Sontag

Sanatçı: Örnek Bir Çilekeş Gönderileri

Sanatçı: Örnek Bir Çilekeş kitaplarını, Sanatçı: Örnek Bir Çilekeş sözleri ve alıntılarını, Sanatçı: Örnek Bir Çilekeş yazarlarını, Sanatçı: Örnek Bir Çilekeş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sanat yalnızca bir şey hakkında değildir; kendisi de bir şeydir. Sanat yapıtı, yalnızca dünya üzerine bir metin ya da yorum değil, dünyanın içinde bir şeydir.
Canetti için ses, varlığın çürütülemez kanıtıdır. Bir insanı ses olarak görmek, ona yetke tanımak demektir; bir insanın işittiğini kabul etmek, o insanın işitilmesi gereken şeyi işittiğini söylemek demektir.
Sayfa 156 - Metis
Reklam
Hırs olgunluktan ne kadar yoksunsa, kitapların ve öğrenmenin yükünü omuzlardan atma fantezileri de o kadar köklüdür. Canetti
Sayfa 147 - Metis
“Modernliğin kişinin doğal üretim canlılığına sunduğu direnç, kişinin gücünü aşacak orandadır. İnsan yorgun düşüp ölüme sığınırsa, anlaşılabilir bir şeydir bu. Modernlik, intihar yıldızının, kahraman bir irade gücünü mühürleyen bir edimin gölgesinde olmalıdır… Bu, tutkular diyarında modernliğin tek başarısıdır…” Baudelaire
Sayfa 139 - Metis
Düşünmek, yazmak eninde sonunda birer yaşama erki sorunur. İradeden yoksun olduğunu hisseden melankolik, toplayabileceği tüm yıkıcı enerjilere ihtiyacı olduğu hissine kapılabilir.
Sayfa 137 - Metis
Kitap bir dünya olduğu içindir ki insan onun içine girebilir.
Sayfa 133 - Metis
Reklam
Trauerspiel kitabında Benjamin, “Anlam miktarı, ölümün varlığı ve çürümenin gücüyle doğru orantılıdır,” der. İnsanın kendi yaşamında “mecazi olarak deneyim adı verilen, geçmişteki o ölü olaylarda” bir anlam bulmasını mümkün kılan budur. İnsan geçmişi, ancak geçmiş ölü olduğu için okuyabilir.
Sayfa 133 - Metis
Melankolikle dünya arasındaki derin etkileşimlerin (insandan ziyade) nesneler aracılığıyla gerçekleştiğini ve bunların anlamı ortaya çıkaran gerçek etkileşimler olduğunu fark eder Benjamin. Ölüm düşüncesi melankolik mizacın peşini bırakmadığı içindir ki dünyayı okumayı en iyi bilenler malankoliklerdir. Daha doğru bir deyişle, kendini hiç kimsenin yapmadığı ölçüde melankoliklerin incelemesine açan, dünyanın ta kendisidir. Nesneler ne kadar cansız olurlarsa, onlar üzerinde düşünen zihin de o kadar güçlü ve yaratıcı olur.
Sayfa 127 - Metis
Duygularını açmaktan kaçınmak, gizli kapaklılık melankolik kişiye bir gereklilik gibi görünür. Melankolik kişi, başkalarıyla karmaşık, çoğunlukla üstü kapalı ilişkiler içindedir. Bu üstünlük, yetersizlik, şaşkınlık, istediği şeyi elde edememe, ya da isteklerini kendi kendine bile doğru dürüst (veya tutarlı bir biçimde) ifade edememe duyguları - bütün bunlar bir dostluk maskesine ya da sapına kadar bir çıkarcılığa bürünebilir; bürünmeleri gerektiği sanılabilir.
Sayfa 125 - Metis
Her şey uzaktan görünür, yavaş yavaş öne doğru gelmeye başlar. Berlinde Çocukluk’ta Benjamin, “ilginç bulduğum her şeyin uzaklardan gelerek yaklaştığını görme” yatkınlığından söz eder (…) “Belki de başkalarının bende sabır diye niteledikleri şey budur ama gerçekte erdemle hiç ilgisi olmayan bir şeydir bu.”
Sayfa 124 - Metis
Reklam
Ben, bir metindir - deşifre edilmesi gerekir. Benlik bir tasarıdır inşa edilecek bir şeydir. Benliği ve benliğin yapıtlarını inşa etme süreciyse her zaman çok yavaş ilerler. İnsan, kendisinin hep gerisinde kalır.
Sayfa 124 - Metis
Zaman içinde, insan neyse yalnızca odur: Her zaman ne olmuşsa odur. Uzam içindeyse insan bir başkası olabilir. Benjamin’in az gelişmiş yön duygusu ve bir sokak haritasını okumadaki beceriksizliği, onda yolculuk aşkına ve başını alıp gitme, kaybolma sanatında geliştirdiği ustalığa dönüşmüştür. Zaman insan pek fazla kıpırdama olanağı vermez: Bizi arkamızdan öne doğru ittirir, şimdinin dar hunisinden geleceğe doğru üfler. Oysa uzam, barındırdığı olanaklar, konumlar, kesişmeler, geçitler, dolambaçlar, U dönüşleri, çıkmaz sokaklar ve tek yönlü yollarla gepgeniştir. Aslında haddinden fazla olanak vardır. Sarürn mizacı yavaş, kararsızlığa eğilimli olduğu için, bazen kendi yolunu bıçakla açmak zorunda kalabilir. Bazen de insan bıçağı kendine saplamak zorunda kalır.
Sayfa 124 - Metis
Kafka acıma ve dehşet, Joyse hayranlık, Proust ve Gide saygı uyandırırlar; ama Camus dışında, düşünebildiğim hiçbir modern yazar, sevgi uyandırmamıştır.
Sayfa 95 - Metis
…”Olaylar karşısında genelde edinilen öbür savunma yoluysa, ileriye doğru taze bir sıçrayış için güç toplarken sığındığımız sessizliktir. Ne var ki kendimizi, sessizliğe gene kendimiz itmemiz, sessizliğe itilmeye, ölüm yoluyla bile olsa, boyun eğmemiz gerekir. Bu zorluk karşısında tek savunma yolumuz, kendimize bir zorluk seçmektir… Doğaları gereği had safhada, sürekli acı çekebilen kişilerin bir avantajı vardır. Acının şiddetini tersyüz edip onu kendi yaratımız, kendi seçimimiz yapabilmemiz, ancak böyle olur; ona boyun eğeriz. İntihar için haklı bir neden.”
Sayfa 87 - Metis - Pavese/ Günlükler
120 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.