En Eski Sandman 8 - Dünyaların Sonu kitaplarını, en eski Sandman 8 - Dünyaların Sonu sözleri ve alıntılarını, en eski Sandman 8 - Dünyaların Sonu yazarlarını, en eski Sandman 8 - Dünyaların Sonu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Perhaps a city is a living thing. Each city has its own personality, after all. Los Angeles is not Vienna. London is not Moskow. Chicago is not Paris. Each city is a collection of lives and buildings and it has its own personality.
Bu kitap bana Kelile ve Dimle kitabini anımsattı. Dünyanın sonundaki handa bir araya gelmis insanların hikayeleri ve hikayeler icinde anlatilan hikayeler... Sonu şaşırtıcıydı, izninizle incelemi kısa kesip heyecanla 9. kitaba baslamak istiyorum.
"Belki de şehir canlı bir şeydir. Her şehrin kendine has bir kişiliği
yok mu ne de olsa?
Los Angeles'LA Viyana'nın alakası yoktur mesela. Londra bir Moskova değildir. Şikago Paris'e benzemez. Her bir şehir içindeki canlılar ve binaların toplamıdır ve hepsinin ayrı bir kişiliği vardır."
"Yani?"
"Yani, eğer şehrin kişiliği varsa belki ruhu da vardır. Belki rüyaları da. Geldiğimiz yer orası sanırım. Şehrin gördüğü rüyaların içindeyiz biz. Bu yüzden bazı yerler tanıdıklığın eşiğinde geziniyor; bu yüzden neredeyse biliyoruz nerede olduğumuzu."
"Uyuyor muyuz yani?"
"Hayır, uyanığız, en azından ben öyle sanıyorum. Uykuda olan şehir. Biz şehrin rüyasında sürükleniyoruz yalnızca."
Ruh bir kez uçuverdiğinde ve yaşamın pırıltısı söndüğünde, veda ritüelleri gereklidir. Bu ritüeller sayesinde güle güle diyebiliriz. Veda edebilmek gereklidir.